Considered one of Hamsun's finest novels, Benoni is the first of two books in a series, Rosa is the second. Benoni is about spirited Benoni Hartvigsen, who at the beginning of the novel is a poor postman, fishing and småkarsmann with little reputation, but as a day receives a large sum of money. During the book develops Benoni to become one of the wealthiest men on Sirilund, which is the village where the bulk of the novel takes place.
Novels of Norwegian writer Knut Hamsun (born Knud Pedersen), include Hunger (1890) and The Growth of the Soil (1917). He won the Nobel Prize for literature in 1920.
He insisted on the intricacies of the human mind as the main object of modern literature to describe the "whisper of the blood, and the pleading of the bone marrow." Hamsun pursued his literary program, debuting in 1890 with the psychological novel Hunger.
Bireylerin iç dünyasını ve toplumsal ilişkileri derinlemesine işlerken beni de yoran bir eser..
Benoni, fakir bir balıkçı iken beklenmedik bir şekilde zenginleşir ve bu durum onun hayatında önemli değişikliklere yol açar.
Olayların anlatılış şekli ve de çok düz oluşu beni hem yordu hem de sıktı açıkçası..Ödül alan bir eser olduğu için okuma kararı almıştım ammaaa.. yanlış bir karar olmuş.. pek benlik bir eser değil..hatta bazı eserler gibi "bu da cidden nasıl ödül almış" dediğim kategoriye girdi diyebilirim.. (tabii ki kendi bakış açıma ve zevkime göre yorumluyorum)
Benoni belki çok önemli bir roman olmayabilir. Hatta bazılarına basit de gelebilir. Ama insan doğasına ışık tutan eserlerden. Tutkular, çıkarcılık, maddi zorluklar, belirsizlikler karşısında hayatta kalma mücadelesi gibi konuları, taşranın boğucu olabilen insan ilişkilerine yedirerek iyi işlemiş Knut Hamsun. İskandinav kültürünün doğrudanlığını da iyi hissetirmiş. İki serilik romanın ilkiymiş Benoni (ikincisi Rosa). Behçet Necatigil’in zamana yenilmemiş çevirisi, Timaş’ın olumlu anlamda dikkat çekici kapak tasarımı, kitabı okumak için ilave teşvik unsurları.
Yıllar geçse de insanlığın hala aynı küçük ve yaralayıcı oyunlar peşinde oluşunu okuyoruz. Okurken yer yer Benoni ye sinir olacak Rosa kızacak Mack e şaşıracaksınız ve bitirdiğinizde kitabı kanadı kırık bir aşk hikayesini okuduğunuzu hissedeceksiniz. Bence Hamsun ile tanışmak için güzel bir kitap Rosa yı da okumak için sabırsızlanıyorum! Keyifli okumalar!
*timaş yayınları baskısı üzerine: “Aşka izin olduğu anda kirlidir, rezildir aşk. Bir an alışkanlık haline gelir, ama aynı anda aşk buhar olup uçmuştur.� . Böyle sert bir alıntı ile giriş yapmamın sebebi aslında hayatın da pek çok sert yanlarının olması. Aşk kirli ve rezil midir her daim? Sanmıyorum. Ama pek çok şeyi ellerimizle bizim kirlettiğimizi, onları fazla kaynatıp buhar olup uçmalarına neden olduğumuzu biliyorum. Knut Hamsun da hayatın o yanları ile yüz yüze gelmiş ve insanları da bu yüzleşmeye maruz bırakmak istemiş bir yazar. Açlık'ta karın ağrıları çekmiştim, açlık çekmenin aksine soğuk bir zeminde uzanıp sadece tavana bakmak istemiştim. Karanlık ve nem kokan bir odada. Benoni'de ise o oda sessizdi sessiz olmasına. Ama dışarıda fazla gürültü vardı. Benoni arada kalıp içine çekildikçe o sesler odaya doluştu. Hayatı basit ve kendiliğinden anlamlıyken, karmaşıklaştıkça anlam da dağıldı. Benoni onu okuduğumdan habersiz verandasında oturdu. Kazanıp kaybettiklerini düşündü, öfkelendi, hırslandı, kalbini yumuşattı.. . Hamsun'u seçimleri sebebiyle sevmiyor olsam da karakter yaratma konusunda ne kadar iyi olduğu su götürmez. Benoni de sinikliğiyle, anlamsızlığıyla beni yakaladı . Aslında başı ve sonu parçalanmış bir eser okuyorsunuz. Büyük olaylar da yok. Birbirine tuzaklar kuran, birbirinin canını yakan, aşık olan-aşkından gidenlerin olduğu bir eser. Ve çokça Hamsun'un topraklarından izler taşıyor.
Çeviride Behçet Necatigil'in şiirsel dilinin olması sebebi dahi yeterli Benoni'yi okumaya. Kapak tasarımı yine çok başarılı ve yine Barış Şehri!
Like all Hamsun, magnificent on many levels - and not the best Hamsun. "Benoni" seems like a different character than the one in "Segelfoss Town." Here he seems far less pompous and vulnerable - much more likable, in fact. As usual, the plot centers on unrequited love and the mysterious ways of women. We've got the unfathomable heroine, with her own insecurities and desires that all elude the men crazy about her because, to them, she seems near perfect. There's also Mack, the great trader and lech of Sirilund, and we get more insight into Mack than any other Hamsun I've read to date. The whole thing reads at a near perfect pace, a quality of writing Hamsun shares with the truly great - Tolstoy springs to mind (as does the great sparring Nagel has with Tolstoy in "Mysteries"). On the whole, an excellent introduction to mid/later Hamsun after his initial, glorious burst with "Hunger," "Pan," and "Mysteries." It's clear that Sirilund functions for Hamsun like Yoknapatawpha County does for Faulkner, a kind of bottomless mine in which Hamsun can plunk any character he likes and explore how they interact with people. And, like Faulkner, it's key that all these characters interact in a more compact, less populous area than a city because that way Hamsun and Faulkner avoid the kind of complications that come into life when you're constantly dealing with or bumping into strangers. The tighter knit community allows Hamsun to bore down into the essentials of all human existence and, man, it is just amazing (and always surprising, always enjoyable) to read.
Dette er den første boken i den såkalte Benoni og Rosa duologien til Hamsun. Jeg må si Hamsun har en egen evne til å beskrive folk og samfunnsforhold på en kort, reflektert og ettertenksom måte. Språket er friskt og spennende. Forholdet mellom karakterene og karakterutviklingen til hovedpersonen Benoni var det beste med denne boken synes jeg! Det jeg ikke likte så godt var, som i mange av Hamsuns andre verker, at den var ganske kort og at handlingen foregår over mange år. Ting blir derfor veldig kort beskrevet og man blir derfor ikke like investert i handlingen. 3,75🌟
İlk Knut Hamson okumamdı. Yazarı özümsemek için bir iki kitabını daha okumalıyım. Açlık bir sonraki kitabı olacak. Cumhuriyet internet sitesindeki yazılmış bir yorumu alıntılayacağım:
ETİK SORUNLARIN DİLE GETİRİLDİĞİ OTANTİK BİR ANLATIM
Benoni’nin Mack ile olan çıkar ilişkisinde Hamsun, aynı zamanda geleneksel kültürün ahlakıyla yüzleşiyor. Bu bağlamda, kırsal toplulukların tutuculukla birleşen önyargılı yaklaşımları da esere yansıyor. Gel zaman git zaman Benoni’nin, bulunduğu köyün en zenginlerinden biri haline gelmesiyle itibarının artması, akıllara Nasreddin Hoca’ya atfedilen “Ye kürküm ye� lafını getiriyor. Zira, şansı aşk hariç öyle ya da böyle yaver giden Benoni, varlığının artmasıyla köyün “saygın� isimlerinden biri haline geliyor.
Para ve statünün insana “kazandırdıklarını� ustaca resmeden Hamsun’un, sermaye düzenini de geleneksel kültürün zayıflıklarıyla birlikte inceden inceye eleştirdiğinin ayırdına varabiliyoruz.
Yaşadığı kırsal kesimin sosyal yapısını da işleyen Hamsun, bu otantik anlatısında yer verdiği anekdotlarla balıkçı köyündeki insanların hayat gailesini izlenimci bir tavırla eserine aktarıyor.
AŞK ACISI
Tabii melankoliye neden olan “aşk acısı� da bu romanın önemli izleklerinden biri. Bu açıdan Benoni’nin Mack’tan ziyade Rosa ile olan münasebetinin, hikâyeyi duygusal açıdan derinleştirdiğini görüyoruz. Bu açıdan bakılacak olursa Benoni, Rosa’yı etkilemek için sosyal statü peşinde koşan yalnız ve romantik bir karakter olarak boy gösteriyor. Pasif ve mesafeli Rosa ise aklı karışık ve bu yönüyle hata yapmaya açık bir karakter...
Platonik olarak nitelendirebileceğimiz bu aşk ilişkisinde yarım kalanın bıraktığı hüzün, kendini tam olarak ifade edememe hali, hayal ve kalp kırıklıkları gibi bastırılmış duygu durumu ve kısıtlanan davranışlar, karakterlerin psikolojik analizinin yapılabilmesine de olanak tanıyor.
Soğuk kuzey atmosferinin de etkisiyle güçlenen içe kapanma ve melankoli hali, Benoni’de kendini alenen gösteriyor: “Aşka izin olduğu anda kirlidir, rezildir bu aşk. Bir an alışkanlık haline gelir, ama aynı anda aşk, buhar olup uçmuştur.� (s.180)
Söz konusu İskandinav edebiyatı olunca ilk akla gelenlerden Hamsun. Benoni ise yazarla ilk tanışma kitabım. Eser, coğrafyanın eşsiz sert kimliği ile sınırlandırılmış, karakter seçimleri ve anlatımı ile de bu coğrafyaya ve toplumuna uygun olarak incelikle işlenmiş. İnsanların para için yapabilecekleri veya yapamayacakları, ya da yapmak istemeyip de yapmak zorunda kaldıkları üzerine... Ya da para aracılığıyla mevki, makam, statü, titr, şan, sıfat, ün, saygınlık kazanmak uğruna yaptıkları... Ya da sadece "adam" yerine konmak, "efendi", "bey" olarak hitap edilmek üzerine çalışmak, fırsatları değerlendirmek adına yaptıkları... Benoni, aslında bakıldığında bunların her birine yönelik detaylı karakter çözümlemeleri sunan herhangi bir karakterin daha öne çıkmadığı bir anlatım bana göre.. yani her ne kadar ismi ana karakter olması gereken Benoni'den ve onun bir yerlere gelmek için verdiği çabaların çevresinde şekilleniyor olsa da diğer karakterler ve bu karakterlerin yaptıkları da benim için aynı düzeyde çarpıcı. Her bir karakter sonuna kadar yaşıyor. Bütün bunlara rağmen biraz da eksik hissediyorum. İnsan ilişkileri adına, betimlemeler adına.. Nedenini ben de çözemedim. Halbuki Benoni'nin Rosa için yaptıkları, her bir detayı ile gözümün önünde. O veranda... Kuş kafesi... Gümüş çatal-bıçak... Ama yine de biraz eksik hissettim. Belki kitabın yarıda bitmesi de bunu etkilemiş olabilir. Yarım kalan şeylere duyduğum hüzün nedeniyle de ikinci kitap olan Rosa'yı da sipariş ettim.
Bu arada kapak tasarımına diyecek hiçbir şeyim yok 👏🏻👌🏻
Herkese iyi okumalar!
This entire review has been hidden because of spoilers.
- Bazı yerlerde Benoni'nin içler acısı durumuna üzülürken bazı yerlerde de "oh olsun sana, saf adam" demekten kendimi alamadım. - Kitap biraz durgunlukla ilerliyor; adeta kıpırtısız sakin bir denize yansıyan mehtap gibi.. - Yer yer sıkıcı durağan olaylar olsa da kitabı okumaya devam ettiren birşeyler de vardı: Çevirisini Behçet Necatigil'in üstlenmiş olması bu faktörlerden biriydi diye düşünüyorum. Diğer bir faktör de kitabın konuşmalar halinde ilerlemesi olabilir. - Bazı yerlerde tekrara düşmeler de mevcuttu; yine de kitap iklimi, ana karakter Benoni'nin gösterişe yakınlığı ve saflığı, kitabın okunmaya devam edilmesini sağladı.
Kitabın konusunu kısaca özetlemek gerekirse, Benoni isimli bir postacının başından geçenler ve bu süreçte tanıdığı kimseler diyebiliriz.
Okuyucusuna muhabbetle, sevgi ve sağlıkla kalmanız dileklerimle
With a plain narrative, this book effectively describes life in Norwegian provinces, or maybe provinces in general. How money and power change the social rank of a person very quickly� How one’s image in his/her peers� eyes is very important�
An observation; our main character Benoni is not handled elaborately, maybe to keep the sense of “simple man�. I think the people of higher social status are given with more descriptive features, with their tastes, way of living etc. For example how Mack is described is incredible. How he handles situations, people, his workers and servants is told very impressively. Through this character we again see how morals are relativistic, how money, power and social status provide exemptions from regular customs. In conclusion, nice story. Will continue with Rosa.
[3.25/5.0] Lydbok, Cappelen Damm 2024, lest av Nils Johnson, Operasjon Hjernerystelse.
En fint gjensyn med Sirilund, selv om boka ikke når helt opp til Pan.
Romanen har en ganske grei og rett fram historie, uten åpenlys sinnsykdom og sprø karakterer. Av de Hamsun-romanene jeg har hørt gjennom til nå er kanskje dette den mest vanlige og enkle. Benoni er langt mindre lyrisk og stemningsfull enn f.eks. forrige bok fra samme område, Pan.
Innleser er Nils Johnson. Fordelen med å høre bøker av Knut Hamsun er at de fins i mange forskjellige innspillinger. Denne gangen var jeg innom både Wenche Strømdahl (2002) og Mattis Herman Nyquist (2021) før jeg endte opp, nok en gang, med Nils Johnson. Han leser som vanlig godt, med god innlevelse og stemmebruk.
Hamsuns "Gossip Girl" bomma litt for meg... Over halvparten av handlinga er egentlig folk som stresser fordi de lurer på hvordan de blir oppfatta av andre mennesker (som sikkert er realistisk nok, men ikke så spennende). Synes i tillegg ikke helt at kjærlighetsplottet ga så mye mening, som er litt dumt når det er kjærligheten mellom Benoni og Rosa som er hovedplottet i fortellingen. Likevel noen ting som gir +poeng: - Kult å se hvordan folk chillern i 1908. - Benoni er en dumrian uten like, som av og til er ganske morsomt. - Hamsun er en fremragende forfatter, uansett hvor dårlige plottene hans er. Noe som sier litt.
Hamsun erzählt davon wie in einer ländlichen Gemeinde das Geld eine immer wichtigere Rolle in den Beziehungen der Menschen untereinander einnimmt. Es sind gesellschaftliche Veränderungen, die Hamsun mehr schildert als kommentiert. Das ist sehr eindrücklich, da gibt es viele Zwischentöne, man merkt, da ist ein meisterlicher Erzähler am Werk.
İtiraf ediyorum bu kitabı okumak hiç aklımda yoktu. Knut Hamsun’u Açlık kitabıyla duymuştum.
Timaş’tan kitap siparişi verirken, çeviride Behçet Necatigil’in ismini görünce, orjinalinden olmadığını tahmin etsem de, okumak istedim. Ben şairlerin düz yazıda dili kullanmalarına hayranım. Melih Cevdet Anday’ın Aylaklar romanında ilk bunu deneyimlemiştim. Sırf o şiirsellik için bu kitaba şans vermek istedim.
Ve tabi kapak tasarımı, Barış Şehri harika bir iş çıkarmamış mı🧡
Gelelim Benoni’ye. Bu roman insanın çıkarcı, para ve güç düşkünü yönüyle sizi dümdüz, dolaysız bir şekilde yüzleştiriyor. Çok derinleşmeyen, basit diyaloglardan başta sıkılmaya başlamışken, sonrasında Knut Hamsun’un çok az renkle ve karakterle çizmek istediği resmi ne kadar başarılı bir şekilde ortaya koyduğunu kitabın tamamladığımda anladım.
Sadelik diyince aklıma gelen yazarlardan biri olacak artık Knut Hamsun. En önemli çalışmalarından biri olan Açlık romanı da okuma listeme eklendi👌🏽
Not my favourite Hamsun book but this was a decent read. It explores the ranks and class, how money brings about changes. The relationship aspect, how frustrating Rosa is as a woman. Benoni makes for an endearing character. Hunger and Pan were in a different league but this wasn’t all bad, perhaps not Hamsun’s best.