ŷ

Jump to ratings and reviews
Rate this book

Kör Müdavim

Rate this book
Birkaç yayınevi “Aşırı mizah� diyerek, basmayı kabul etmedi bu kitabı, oysa kitap başından sonuna ütopyası olamayan ama distopyalar bolluğunda boğulan, anlaşılabilirlik hapsine mahkûm insanın dramını anlatıyordu. Savaşarak barışa ulaşabileceğine kendini inandırmış insanın durumu sizce komik değil mi? Artan dozda zehirlenmeye maruz kaldığımız bu grotesk Dünya Parkı’nda en iyi bildiğimiz şey yok olmak; lakin son ana kadar, her koşulda kaybedeceğimiz bir macerada kazanmak için çırpınıyoruz. Bu da mı komik değil? Kızmayınız ne olur, gülünüz bu hâl-i pür-melâlimize, budur acılara yelken açarak dönüp durduğumuz riya okyanusundaki durumumuz. İnsan çabaladıkça oluşturduğu yansımalarda olgunlaşan ‘Ben� yazılımının labirentini elleriyle kurdu, gardiyanı da müdür de mahkûmu da kendisi. İyi de çıkış yok mu? Kim çıkmak istiyor ki?

320 pages, Paperback

Published October 1, 2023

2 people want to read

About the author

Sunay Demircan

2books3followers

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
2 (100%)
4 stars
0 (0%)
3 stars
0 (0%)
2 stars
0 (0%)
1 star
0 (0%)
Displaying 1 of 1 review
Profile Image for ı.
8 reviews34 followers
April 5, 2025
Bu kitabı o kadar çok sevdim ki� 4 gün içinde neredeyse "bitirdim" (son 30 sayfayı okumaya kıyamadım), sonra hemen tekrar başladım! Yerimde döndüm yani, Sunay Demircan’ın deyimiyle. İkinci okuyuşumda yavaş yavaş okudum. Bir bölüm bitirip koydum kenara mesela. Aradan rastgele sayfalar açıp dostlarımla, ailemle paylaştım şu yazılanlara hayranlığımı. İlginçtir hep o anda denk gelmem gereken sayfalar çıktı karşıma.

Bir kitap hayatın ta kendisi olabilir mi? Çünkü Kör Müdavim tam olarak bu. Kendimi yoğun bir şekilde aradığım bir dönemde çıktı karşıma. Beni bana anlattı, zira ben de hepimiz gibi bir kör müdavimim. Şu hayat denilen macerada, aslında imkanların bolluğu içinde yüzerken kendi zihnimin yarattığı hapishaneleri ne güzel tarif etti bana. Ama bir yandan da doğum hakkım olan içimdeki kozmik gücü, bilgeliği bana gösterdi. Çaresizliğe düştüğüm anlarda parlak bir ışık kaynağının üzerine ters koyulmuş bir makarna kevgiri ve her bir delikten süzülen parlak huzmeleri çiziyor beynim artık. Koysana önüne bir perde şu ışık demetinin, bak bakalım o imkan neye benziyor?


Baksana görmüyor musun?

İçinde pek çok şeyin bileşiminden ibaret bir irade var, sistem var, kuvvet var, bilgelikle donanmış bir bilinç de var. Hiçbiri bende değil, hepsi o imkanın içinde.

Muhteşemdi tüm imkanın sonsuz bereketi, böyle bir zenginlik karşısında insan neden korkar ki? Saçma.


Huzmenin perdede yarattığı imajı iyice bi gör.. ama yine tutundun bak kör müdavim! Tanımladın, yazdın çizdin, katılaştırdın yine.. Bi kere de bırak düşüncen serbest kalsın.

Bal petekleri örmüşüz etrafımıza ve içine hapsolmuşuz, çıkamıyoruz. Her yanaştığımız kapıda ‘acı� yazıyor haliyle. Halbuki ‘kabul� kapısını bulup, eşiğini sakince geçsek ya? Çok farklı olmaz mıydı deneyimlediğimiz gerçeklik? Direnmesek, teslim olsak, kabul etsek? Peki nasıl? Tekrar mı doğsak? Hadi bilinçli bir şekilde bu sefer...


Biz hayatın içinde hep gelecek diye geçmişe bakıyoruz, önümüze de ölümü koymuşuz, kefen koltuk altında� Bu bir ‘Ben� yazılımıdır ve insan bunun hapsindedir. Geçmişe bakarak, ölüme doğru koşarak bilinçli doğum tasarlanmaz. Geçmiş bizi sürekli bilinçsiz katılaşmaya götürür, onun varlığı katılıktadır; doğum ise çözelti halidir, yani düşüncenin akıldan serbest kaldığı özgürlük hali, bunun için doğumu tasarlayan bir bilinç oluşturman lazım, bu bilinç seni ‘Ben� yazılımındanki esaretten çıkartır, düşünce o an ‘Ben� olanın aklından serbest kalır.


Off ki ne off! Her paragraf bu kadar dolu olabilir mi! İnsan bir kitaba aşık olur mu? Sanırım ben oldum. Kör Müdavim kesinlikle en keyif alarak okuduğum, en dolu kitap olarak yerini aldı hayatımda. Tekrar tekrar okuyacağımı da biliyorum, hep yanıbaşımda. Zira ‘ben� yazılımım unutmaya, körleşmeye meyilli. Kocaman teşekkürler Sunay Demircan, muhteşem bir absürtlükle imkanın bereketini, içimizdeki gücü, gözümüzün görmeyi bilmediği kozmik ağlarda paylaşılan bilgeliğimizi bize hatırlattığın için.
Displaying 1 of 1 review

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.