What do you think?
Rate this book
143 pages, Paperback
First published January 1, 1891
Siz yeryüzündeki insanlar, neden hepiniz dost değilsiniz anlamyorum! Utanç ve zayıflıklarınızın benzerliği, birbirinize ihtiyaç duyuyor olmanız, yaşamlarınızın kısalığı, göksel cisimlerin sonsuz azametteki gösterisi ve bütün bunlarla kıyaslanınca ortaya çıkan küçüklüğünüz; batmak üzere olan bir gemideki yolcuların yakınlaşması gibi, hepinizi kardeşçe birbirine bağlamalıydı. O gemide ne aşk, ne nefret ne de ihtiras var, kimse alacaklı ya da borçlu değil, kimse çirkin ya da güzel, büyük ya da küçük, mutlu ya da mutsuz değil. Hepsini çepeçevre saran aynı tehlike... Benim varlığım herkesi eşit kılıyor. Gör işte: bu yükseklikten baktığın zaman, batmakta olan bir gemi, vebanın ya da yangınların kırıp geçirdiği bir yer değilse nedir yeryüzü?
Pioveva. Era una di quelle tristissime sere in cui persino gli orologi sembrano battere a morto; in cui il cielo è coperto di nuvole e la terra di fango; in cui l'aria, umida e macilenta, soffoca i sospiri nel cuore dell'uomo; in cui tutti i poveri sentono fame, tutti gli orfani freddo, e tutti gli infelici invidia per coloro che sono già morti.
"Tu hai ucciso la mia povera madre!"
"Sì! tua madre è morta!..." rispose la Morte. "Cerca di capire, però, che io non le ho arrecato alcun dolore... Io non faccio soffrire nessuno! Chi vi tormenta fino al momento di esalare l'ultimo respiro è la mia rivale, la Vita, quella che tanto amate!"
“Evin nerede?� diye sorgu Gil Gil, utanarak.(s101)
“Kuzey Kutbuʼnda,� diye yabıtladı Öü. “İnsanoğlunun hiç ayakbasmadığı ve hiç ayak basamayacağı bir yerde! Dünya kadar yaşlı buzların ve karların arasında!�
“Ah, evet,� diye devam etti Öü, “hayat aşktır, hayat tutkudur. Ama bu aşkın, bu tutkunun ideali, şu ya da bu çamurdan bir güzelik olmamalı. Hayal görmektesiniz, uzaktakini yakın sanıyorsunuz! Hayat aşktır; hayat duygudur; ama hayatın büyüklüğü, asaleti, mucizesi, yeni doğmuş ya da ölmek üzere olan birinin yüzünden süzülen hüzün gözyaşlarıdır, yaşamaya aç ama var olmaktan acı çeken insanoğlunun melankolik yakınması, ahirete duyulan tatlı özlem ya da öte dünyanın dokunaklı hatırasıdır.(s107)