What do you think?
Rate this book
160 pages, Paperback
First published November 1, 1930
When the vicar’s wife went off with a young and penniless man the scandal knew no bounds. Her two little girls were only seven and nine years old respectively. And the vicar was such a good husband. True, his hair was grey. But his moustache was dark, he was handsome, and still full of furtive passion for his unrestrained and beautiful wife.
Why did she go? Why did she burst away with such an éclat of revulsion, like a touch of madness?
In his eyes, she was just brazening out the depravity that underlay her virgin, tender, bird-like face. She-who-was-Cynthia had been like this: a snowflower. And he had convulsions of sadistic horror, thinking what might be the actual depravity of She-who-was-Cynthia. Even his own love for her, which had been the lust love of the born cowed, had been a depravity, in secret, to him. So what must an illegal love be?
‘You know best yourself, what you have got,� he sneered. ‘But it is something you had best curb, and quickly, if you don’t intend to finish in a criminal-lunacy asylum.�
‘Why?� she said, pale and muted, numbed with frozen fear. ‘Why criminal lunacy? What have I done?�
�... adam onun üstünde güç kazanmıştı. Gölgesi kızın üstündeydi.
Adamsa kahvesini üflerken tek bir şeyin, kızın bakireliğinin gizemli meyvesinin ve bedeninin olağanüstü tatlılığının farkındaydı.
[...]
Çingene onun orada olduğunun tüm varlığıyla farkındaydı, bir gölgenin özü, bekleyişi ve hep yerinde kalışı gibi onu bekliyordu.�
�... bir ucuz cinsellik var, bir de ucuz olmayan öbürü. Korkunç derece karmaşık gerçekten! Ben, sıradan insanlardan tiksiniyorum. Sıradan olmayan insanlara karşı da -cinsel sözcüğüne tiksintisini gösteren bir vurguyla-cinsel bir dürtü duymuyorum. Belki de ben cinsellik denen şeyden yoksunum.�
“Korkak doğanlarsa doğal tutsaklardır ve derinlerdeki içgüdüleri, boyunduruklarının ansızın boyunlarına kilitleneceği korkusuyla onları zehirli bir dehşet içerisinde bırakır.�
�... Yvette'nin yüreği artık koşullara karşı Çingene'nin bakırına vuran çekici kadar sert atıyordu. [...] Neredeyse onunla gidip, parya bir Çingene kadını olmayı yüreğinde bulabilecekti.�
Halaya neden yeşil dediğime dair bir fikrim yok ama bir bildiğim vardır, ona dememiş olma ihtimalim de var elbette
xoxoxo
iko