What do you think?
Rate this book
261 pages, Paperback
First published May 21, 2013
أكثر الأخطاء التي يقترفها طلاب الأدب شيوعاً يتمثل في السعي الى معرفة ما تعبّر عنه القصيدة او الرواية، غاضّين الطرف عن الأسلوب الذي تعبر به
ان الأعمال الأدبية لا تنطوي على معنى واحد، وهي قادرة على توليد مجموعة كبيرة من المعاني، بعضها يتغير مثل تغير التاريخ، وقد لا تكون هذه المعاني كلها مقصودة عن وعي
على النقّاد ان يكونوا قادرين على تعزيز ادعاءاتهم
أيمكن ان يكون ثمة تفسير مقنع لعمل أدبي لم يسبق لأحد ان طرحه او يطرحه مستقبلاً؟ ما المانع؟ ربما ثمة أعمال تنتظر من يقرأها بأساليب جديدة ومدهشة، تنتظر قارئاً لم يولد بعد للكشف عن قوة معناها.
Bir üslubun aynı anda hem “edebi� hem de etkin olması mümkündür. Vladamir Nabokov’un Lolita’sındaki, kahramanın özel bir detektif tarafından takip edildiği şu pasaj buna güzel bir örnek:
Arabadaki şoför, Trapp’vari bıyığı ve varkalı omuzlarıyla vitrin mankenlerine benziyordu; üstü açılıp kapanabilen arabası sanki görünmez, kımıltısız, ipekten bir iplikle bizimkine bağlıydı ve onu biz çekiyorduk. Bizim külüstür onun ihtişamlı, cilalı makinesinden kat kat zayıftı; sürat yapıp adamdan kaçmaya kalkışmadım bile. O lente currite noctis equi! Ah yavaş koşun kabuslar! Tepeleri tırmandık, yokuşlardan indik, hız sınırını geçmedik, ağır yürüyen çocukları ezmedik, sarı levhalar üzerindeki siyah kavisleri taklit ettik, nasıl ve nereye gidersek gidelim kırmızı arabayla aramızdaki mesafe, o şaşmaz, serapsı aralık, yoldan örülü o sihirli halı, hiç değişmedi.
Bu pasaj okura ilk bakışta Updike’ınkinden çok da farklı gelmeyebilir. Burada da benzer bir edebi özfarkındalık var ve detaylar karşısında aynı cinlik ve titizlik gösteriliyor. Updike gibi Nabokov da nesrinin ses örüntüsüne kulak kesilmiş. Aralarındaki fark, kısmen, Nabokov’un oyunbazlığından kaynaklanıyor; pasaj kendi abartılı rafineliğinin farkındaymış ve bununla eğleniyormuş gibi. Anlatıcı Humbert Humbert kendisiyle dalga geçiyor adeta. Humbert Humbert adındaki gülünçlük bile kendi pahasına yaptığı bir şaka�. (211,212)
...
Nabakov’un tarzı, kalabalık etmeden, klostrofobikleşmeden, kelimenin tam anlamıyla “edebi� olmayı başarır�(215)
..."Eğer bütün erdemler normal karakterlere gidiyorsa, hayatın bütün renkleri de ucubelerin oluyor. Kimse Fagin'le biraları yuvarlamak varken Oliver Twist'le portakal suyu içmek istemez. Serserilik saygınlıktan daha caziptir her zaman. Viktorya dönemi orta sınıfı normalliği tutumluluk, sağduyu, sabır, iffet, uysallık, özdisiplin ve çalışkanlık şeklinde tanımladığından beri, bütün eğlencenin şeytana kalacağı belliydi." (61)
We are such stuff
As dreams are made on;
The trees are coming into leaf Like something almost being said . . .
If love and bottles of Châteauneuf-du-Pape pass away, so do wars and tyrants.
One of them believes that the starship Enterprise really does have a heat shield. Another considers that Sherlock Holmes is a creature of flesh and blood. Yet another argues that Dickens’s Mr Pickwick is real, and that his servant Sam Weller can see him, even though we cannot. These people are not clinically insane, simply philosophers.
What victory is there in hacking thousands of enemy soldiers to death?
‘Once upon a time� signals to the reader not to raise certain questions, such as Is this true? Where did it happen? Was it before or after the invention of cornflakes?
W.B. Yeats once failed to obtain an academic post in Dublin because he misspelt the word ‘professor� on his application.
If we were to accept that our existence is as fragile and fugitive as that of Prospero and Miranda, we might reap some advantage from doing so. We might cling to life in a less white-knuckled way, and so enjoy ourselves more and injure others less.
The fascinating is only a step away from the freakish.
Pleasantness is for those who can afford it.
He was the only man in history who was banned from the Danish communist party before he had applied to join
A life can be significant without having a goal, just as a work of art can be.
Literature, like an absolute monarch among his fawning courtiers, is where you can never
be wrong.