Özgür Tekin's Reviews > Anahtar
Anahtar
by
by

Bir yerlerde okumuştum, Tanizaki'nin tercihen insandaki saplantıları konu aldığı söyleniyordu. Bu tümüyle doğru. Bu saplantıların yaşamı anlamlı kıldığına, bir avuntu sağladıklarına inanıyor. Anlattığı bütün hikayeler bu eksende dönüyor.
Tanizaki 'Anahtar'da biçem olarak günlükleri tercih etmiş. Saplantılı bir koca ve ondan o kadar haz etmeyen ama muhafazakar yetiştirilme tarzı yüzünden isteklerini bir şekilde kabul eden karısının tuttukları günlükler.
Bu karı koca, günlük hayatta kuramadıkları iletişimi, sözümona birbirlerinden gizledikleri günlüklerle sağlamaya çalışıyorlar. Kasıtlı olarak kendilerini ele veriyor, bir süre sonra da günlüklerden birbirlerine seslenmeye başlıyorlar. 'Tuhaf' ama anlaşılır bir oyun gibi ilerliyor bu iletişim. Kızlarının bir arkadaşının ve hatta bizzat kendisinin dahil olmasıyla tam bir keşmekeşe dönüşüyor.
Saplantı öyküsü son sayfaya kadar makul bir sürpriz faktörüyle ilerlerken son sayfada okuyucu yerle bir ediliyor. Şaşkınlıktan finalde gözlerimi fal taşı gibi açtım.
Zaman zaman aklıma Twain'in "Adem'le Havva'nın Güncesi"ni getirdi. Tabii Twain'in öyküsü Tanizaki'nin anlayışına kıyasla çok masum kalıyor. Belki bir Adem ile Lillith öyküsü desek daha doğru değerlendirmiş oluruz.
Tanizaki için ayakları yere basan bir yazar demek istiyorum ama bunun yetersiz kalacağını biliyorum. Tanizaki tıpkı asırlık ağaçlar gibi toprağa kök salmış, güçlü, saygın bir yazar. Ele aldığı konular hafif gibi algılansa da ele alış biçimi çok ustaca. Kitapları, yazıyla beslenen insanlar için tam bir şölen.
Tanizaki 'Anahtar'da biçem olarak günlükleri tercih etmiş. Saplantılı bir koca ve ondan o kadar haz etmeyen ama muhafazakar yetiştirilme tarzı yüzünden isteklerini bir şekilde kabul eden karısının tuttukları günlükler.
Bu karı koca, günlük hayatta kuramadıkları iletişimi, sözümona birbirlerinden gizledikleri günlüklerle sağlamaya çalışıyorlar. Kasıtlı olarak kendilerini ele veriyor, bir süre sonra da günlüklerden birbirlerine seslenmeye başlıyorlar. 'Tuhaf' ama anlaşılır bir oyun gibi ilerliyor bu iletişim. Kızlarının bir arkadaşının ve hatta bizzat kendisinin dahil olmasıyla tam bir keşmekeşe dönüşüyor.
Saplantı öyküsü son sayfaya kadar makul bir sürpriz faktörüyle ilerlerken son sayfada okuyucu yerle bir ediliyor. Şaşkınlıktan finalde gözlerimi fal taşı gibi açtım.
Zaman zaman aklıma Twain'in "Adem'le Havva'nın Güncesi"ni getirdi. Tabii Twain'in öyküsü Tanizaki'nin anlayışına kıyasla çok masum kalıyor. Belki bir Adem ile Lillith öyküsü desek daha doğru değerlendirmiş oluruz.
Tanizaki için ayakları yere basan bir yazar demek istiyorum ama bunun yetersiz kalacağını biliyorum. Tanizaki tıpkı asırlık ağaçlar gibi toprağa kök salmış, güçlü, saygın bir yazar. Ele aldığı konular hafif gibi algılansa da ele alış biçimi çok ustaca. Kitapları, yazıyla beslenen insanlar için tam bir şölen.
Sign into ŷ to see if any of your friends have read
Anahtar.
Sign In »
Reading Progress
March 2, 2016
– Shelved as:
to-read
March 2, 2016
– Shelved
March 28, 2016
–
Started Reading
March 29, 2016
–
Finished Reading