²ú±ð²Ô²µÃ¼'s Reviews > En Uzağından UnutuÅŸun
En Uzağından Unutuşun
by
by

Geçmişi olmayan, bohem bir hayat süren, Mayorka'ya gitme hayali için para toplamaya çalışan yirmi yaşında genç bir kız Jacqueline. Üzerine giyecek bir paltosu dahi yok Paris'in kışında ince deri ceketiyle gezdiği için sürekli hasta, sürekli öksürüyor. Bu gizemli ve savunmasız haliyle, amaçsızca ortalıkta dolanan yaşıtı erkeklerin ve hayatta hayal kırıklığına uğramış, gençliğin altında ezilen orta yaşlı erkeklerin hepsini kendine aşık edebilir. Öyle de oluyor, Jacqueline bir sevgiliden diğerine, bir hayattan bir başkasına atlayarak hayaline ulaşmaya çalışırken beraber olduğu erkeklerden biri romanımızın ismi belirtilmemiş kahramanı.
Kahramanımız onunla tanıştığında Jacqueline, Van Bever adlı bir gençle beraber. Geceleri kumarhanelerde rulet oynayıp, gündüz kitap satıp para biriktirmeye çalışıyorlar. Bir gün Jacqueline kahramanımıza küçük bir hırsızlık teklifiyle geliyor. Bir dişçiyi soyacaklar. Jacqueline adamı "oyalarken" kahramanımız da çantasını çalacak. Sonra da Van Bever'i ve Paris'i arkalarında bırakıp birlikte Londra'ya kaçacaklar. Suç ortaklığı...bir kadın ve erkeğin paylaşabileceği, aşkı kapsayan ama aşktan çok daha üstün en büyük yakınlık.
"Jacqueline’le ben akşam saat beşe doğru Charring Cross Garı’ndan Londra’ya gelmiştik. Bir rehberden gelişigüzel seçilmiş bir otele gitmek üzere bir taksiye binmiştik. O da, ben de Londra’yı bilmiyorduk. Taksinin Mall’a girdiği ve ağaçlarla gölgelenmiş bu cadde önüme serildiği anda, yaşamımın ilk yirmi yılı toz olup dökülü-verdi, bir gün kurtulacağıma hiçbir zaman inanmadığım bir ağırlık, bir kelepçe, bir semer gibi. İşte böyle, bütün bu yıllardan hiçbir şey kalmıyordu artık. Ve mutluluk o akşam duyduğum geçici sarhoşluksa, yaşamımda ilk kez mutluydum."
----Spoiler----
Jacqueline kısa süre sonra kahramanımızı da bırakıp ortadan kayboluyor. Ardından geçen on beş yılda o birkaç ayı unutturacak hiçbir şey yaşanmıyor. On beş yıl sonra yeniden karşılaşıyorlar.
"...onu iyi tanırmışım gibi bir duygu vardı içimde, onu on beş yıldır görmemiş olsam da, yaşamı konusunda hiçbir şey bilmesem de. Şimdiye kadar karşılaştığım tüm insanlar içinde, belleğimde en canlı kalan oydu. Böyle kolu kolumun çevresinde, ilerledikçe, daha dün ayrıldığımızı sanmaya başlıyordum."
Ertesi gün Jacqueline yeniden ortadan kayboluyor ve bir on beş yıl daha...Koca hayat sanki o birkaç ay ve sonrasında geçirilen birkaç gün için yaşanmış gibi. Jacqueline'in hayatında pek de önemli olmayan belki de unutmak isteyeceği küçük suçları, kaçamakları kahramanımızın hayatının tamamı.
----Spoiler----
Kayıp hayatlar, gerçekleşmeyen hayaller ve unutmamak üzerine detaylarla, nüanslarla çok incelikli yazılmış, beni çok etkileyen bir roman.
Kahramanımız onunla tanıştığında Jacqueline, Van Bever adlı bir gençle beraber. Geceleri kumarhanelerde rulet oynayıp, gündüz kitap satıp para biriktirmeye çalışıyorlar. Bir gün Jacqueline kahramanımıza küçük bir hırsızlık teklifiyle geliyor. Bir dişçiyi soyacaklar. Jacqueline adamı "oyalarken" kahramanımız da çantasını çalacak. Sonra da Van Bever'i ve Paris'i arkalarında bırakıp birlikte Londra'ya kaçacaklar. Suç ortaklığı...bir kadın ve erkeğin paylaşabileceği, aşkı kapsayan ama aşktan çok daha üstün en büyük yakınlık.
"Jacqueline’le ben akşam saat beşe doğru Charring Cross Garı’ndan Londra’ya gelmiştik. Bir rehberden gelişigüzel seçilmiş bir otele gitmek üzere bir taksiye binmiştik. O da, ben de Londra’yı bilmiyorduk. Taksinin Mall’a girdiği ve ağaçlarla gölgelenmiş bu cadde önüme serildiği anda, yaşamımın ilk yirmi yılı toz olup dökülü-verdi, bir gün kurtulacağıma hiçbir zaman inanmadığım bir ağırlık, bir kelepçe, bir semer gibi. İşte böyle, bütün bu yıllardan hiçbir şey kalmıyordu artık. Ve mutluluk o akşam duyduğum geçici sarhoşluksa, yaşamımda ilk kez mutluydum."
----Spoiler----
Jacqueline kısa süre sonra kahramanımızı da bırakıp ortadan kayboluyor. Ardından geçen on beş yılda o birkaç ayı unutturacak hiçbir şey yaşanmıyor. On beş yıl sonra yeniden karşılaşıyorlar.
"...onu iyi tanırmışım gibi bir duygu vardı içimde, onu on beş yıldır görmemiş olsam da, yaşamı konusunda hiçbir şey bilmesem de. Şimdiye kadar karşılaştığım tüm insanlar içinde, belleğimde en canlı kalan oydu. Böyle kolu kolumun çevresinde, ilerledikçe, daha dün ayrıldığımızı sanmaya başlıyordum."
Ertesi gün Jacqueline yeniden ortadan kayboluyor ve bir on beş yıl daha...Koca hayat sanki o birkaç ay ve sonrasında geçirilen birkaç gün için yaşanmış gibi. Jacqueline'in hayatında pek de önemli olmayan belki de unutmak isteyeceği küçük suçları, kaçamakları kahramanımızın hayatının tamamı.
----Spoiler----
Kayıp hayatlar, gerçekleşmeyen hayaller ve unutmamak üzerine detaylarla, nüanslarla çok incelikli yazılmış, beni çok etkileyen bir roman.
Sign into Å·±¦ÓéÀÖ to see if any of your friends have read
En Uzağından Unutuşun.
Sign In »
Reading Progress
March 18, 2016
– Shelved as:
to-read
March 18, 2016
– Shelved
November 11, 2016
–
Started Reading
November 12, 2016
–
55.0%
"Tanıştığım insanların bir an içinde ortadan yok olup bir daha hiç ses vermemelerini sık sık beklerdim. Benim de randevu verip gitmediğim, hatta yanımda yürüyen birinin bir anlık dalgınlığından yararlanıp onu bıraktığım olurdu."
November 12, 2016
–
55.0%
November 12, 2016
–
55.0%
November 12, 2016
–
Finished Reading