Argos's Reviews > Picasso'nun Başarısı ve Başarısızlığı
Picasso'nun Başarısı ve Başarısızlığı
by
by

“Kübizm� ve “kübistler� tüm gayretlerime rağmen anlayamadığım bir akım ve sanatçı topluluğunu ifade ediyor benim için. Bu kitabı Picasso özelinde kübizmi anlayabilmek için okudum. Anladım mı ? Hayır. Peki bu kitapta ne buldum ! Ortaçağ öncesinden başlayıp, ekenomik ve siyasi tarihini, engizisyondan İç Savaş’a, feodaliteden anarşizme mükemmel bir İspanya ve İspanyolların genel bir analizini buldum. Berger bu değerlendirmeyi Picasso açısından içinde büyüdüğü ülkenin (İspanya) ve toplumun (İspanyollar) yapısından çok derin bir biçimde etkilenmiş olması nedeniyle yaptığını, toplumun birkaç temel gerçeğine ilişkin ipuçları vermeye çalıştığını belirtiyor.
Berger şöyle bir değerlendirmede bulunuyor; “Kübistler, görüngülerin içiçe geçişini görsel olarak açığa çıkarabilecekleri bir sistem yaratmışlardı. Böylelikle de sanatta, durağan varolma durumları yerine, süreçleri açığa çıkarma imkânını yaratmışlardı. Kübizm, tümüyle etkileşimle ilgilenen bir sanattır: Değişik yönler arasındaki etkileşim; yapı ve hareket arasındaki etkileşim; katı cisimlerle onları çevreleyen uzam arasındaki etkileşim; bir resmin yüzeyine yapılan belirsiz olmayan işaretlerle, onların temsil ettikleri değişken gerçeklik arasındaki etkileşim. Kübistler şaşırtıcı bir çakışma noktasındaydılar. On dokuzuncu yüzyıl sanatından, diyalektik materyalizmin devrimci umudunu devraldılar.� Şimdi, bu değerlendirmeyi kübizmle ilintileyemediğimi (maalesef) belirtmeliyim. Zaten tüm kitap kübizmi anlamlandırma ve değer yükleme gayretleriyle dolu, ki çoğunu kafamda bir yere oturtamadım.
Bir burjuva devrimcisi olarak tanımladığı Picasso’yu irdelediği bölümleri çok daha anlaşılır ve bilgilendirici buldum, özellikle politikayla ilgisinin sadece ülkesindeki iç savaş ile ilgili olduğu saptama ilginç. Buna karşın ünlü Guernica için yazdıkları şunlardır J. Berger’in; “Guernica çok derinden öznellik taşıyan bir yapıttır, gücü de buradan kaynaklanır zaten. Picasso, gerçek olayı imgelerde canlandırmaya çalışmamıştır. Kent yoktur, uçaklar yoktur, patlama yoktur; günün, yılın, yüzyılın belli bir zamanına ya da İspanya'da olayın geçtiği kesime hiçbir gönderme yoktur. Suçlanacak düşman yoktur. Kahramanlık da yoktur. Gene de yapıt bir protestodur, resmin tarihini bilmese bile anlar insan bunu. Öyleyse protesto nereden kaynaklanmaktadır? Bedenlerde ellere, ayak tabanlarına, atın diline, annenin memelerine, başlardaki gözlere olanlardadır protesto. Resmediliş yoluyla bunlara olanlar, bedende duyulanların, olup bitenlerin duyuluş biçiminin imgelemdeki eşdeğerleridir. Onların acıları gözlerimiz yoluyla hissettirilir bize. Acı da bedenin protestosudur. Picasso, nasıl cinselliği toplumdan soyutlayıp doğaya iade ediyorsa, burada da acıyı ve korkuyu tarihten soyutlayıp protesto içindeki bir doğaya iade eder�.
Sonuçta kübizmi anlamamış olma halim devam ediyor, ancak kitabı ilginç olması nedeniyle öneririm.
Berger şöyle bir değerlendirmede bulunuyor; “Kübistler, görüngülerin içiçe geçişini görsel olarak açığa çıkarabilecekleri bir sistem yaratmışlardı. Böylelikle de sanatta, durağan varolma durumları yerine, süreçleri açığa çıkarma imkânını yaratmışlardı. Kübizm, tümüyle etkileşimle ilgilenen bir sanattır: Değişik yönler arasındaki etkileşim; yapı ve hareket arasındaki etkileşim; katı cisimlerle onları çevreleyen uzam arasındaki etkileşim; bir resmin yüzeyine yapılan belirsiz olmayan işaretlerle, onların temsil ettikleri değişken gerçeklik arasındaki etkileşim. Kübistler şaşırtıcı bir çakışma noktasındaydılar. On dokuzuncu yüzyıl sanatından, diyalektik materyalizmin devrimci umudunu devraldılar.� Şimdi, bu değerlendirmeyi kübizmle ilintileyemediğimi (maalesef) belirtmeliyim. Zaten tüm kitap kübizmi anlamlandırma ve değer yükleme gayretleriyle dolu, ki çoğunu kafamda bir yere oturtamadım.
Bir burjuva devrimcisi olarak tanımladığı Picasso’yu irdelediği bölümleri çok daha anlaşılır ve bilgilendirici buldum, özellikle politikayla ilgisinin sadece ülkesindeki iç savaş ile ilgili olduğu saptama ilginç. Buna karşın ünlü Guernica için yazdıkları şunlardır J. Berger’in; “Guernica çok derinden öznellik taşıyan bir yapıttır, gücü de buradan kaynaklanır zaten. Picasso, gerçek olayı imgelerde canlandırmaya çalışmamıştır. Kent yoktur, uçaklar yoktur, patlama yoktur; günün, yılın, yüzyılın belli bir zamanına ya da İspanya'da olayın geçtiği kesime hiçbir gönderme yoktur. Suçlanacak düşman yoktur. Kahramanlık da yoktur. Gene de yapıt bir protestodur, resmin tarihini bilmese bile anlar insan bunu. Öyleyse protesto nereden kaynaklanmaktadır? Bedenlerde ellere, ayak tabanlarına, atın diline, annenin memelerine, başlardaki gözlere olanlardadır protesto. Resmediliş yoluyla bunlara olanlar, bedende duyulanların, olup bitenlerin duyuluş biçiminin imgelemdeki eşdeğerleridir. Onların acıları gözlerimiz yoluyla hissettirilir bize. Acı da bedenin protestosudur. Picasso, nasıl cinselliği toplumdan soyutlayıp doğaya iade ediyorsa, burada da acıyı ve korkuyu tarihten soyutlayıp protesto içindeki bir doğaya iade eder�.
Sonuçta kübizmi anlamamış olma halim devam ediyor, ancak kitabı ilginç olması nedeniyle öneririm.
Sign into ŷ to see if any of your friends have read
Picasso'nun Başarısı ve Başarısızlığı.
Sign In »
Reading Progress
October 1, 2021
–
Started Reading
October 1, 2021
– Shelved
October 3, 2021
–
Finished Reading