Å·±¦ÓéÀÖ

çağdaşlarına göre batılı bir düşünce yapısını benimsemiş ve bu görüşünü eserlerine bolca yansıtan turgenyev'in, toplam yirmi beş tane hikaye ve denemeden oluşan eseri.

öncelikle kitabın yazılma tarzı bana diğer hikaye kitaplarından farklı ve oldukça çekici geldi. yirmi beş farklı başlıkta yazılan hikaye ve denemelerden oluşsa bile kitabın genelinde bir bütünlük var. ana kahramanımız ve temel karakterler her hikayede sabit. yan parçalar ve olaylar sürekli değişiyor. bu da roman okumaya alışık olduğum için benim işimi bir hayli kolaylaştırdı açıkçası.

değinmek istediğim ikinci nokta ise doğa tasvirleri. milletinden veya yazarından bağımsız olarak doğa tasvirlerini okumayı çok severim. sıkıcı olmayan ve başarılı anlatılar her seferinde beni bulunduğum mekandan koparır, bambaşka yerlere götürür. çimenin yeşili, göğün maviliği, suyun şırıltısı, yazın güneşi, kışın berraklığı o kadar detaylı ve büyük bir iştahla kaleme alınmış ki bu kitapta, okuma yaparken tatile çıkmış gibi hissettim. muazzam bi duygu yaşattı bana bu açıdan.

iki boyutlu olarak kaleme alınan hikayelerin doğa tasvirleri dışında göze çarpan özelliği ise her hikayede, dönemin rus toplumunun alt tabakalarında kalmış, elit tabakadan uzak, ya köylü ya da alt derecelerde bulunan soyluların yaşadığı, çoğu zaman hayatlarını zehir eden olaylar olmuş. toplumun yapısını tek bir açıdan değerlendirmemiş burada turgenyev. köylüler üzerinde soyluların baskısından çok, rus insanının çoğu zaman gereksiz gururu, ajitasyonu, duygusal parlamaları basit ama etkileyici bir şekilde aktarılmış.

okumamın ve değerlendirmemin her basamağında benim için eksiksiz bir eser oldu, herkese okumasını tavsiye edeceğim bir kitap.