Å·±¦ÓéÀÖ

Yazıldığı dönem itibariyle Hedef Ay ve Ay'a Ayak Basıldı'yı oldukça yenilikçi buldum. Yenilikçi derken elbette ki hikaye değil çizimler. Yoksa insanlığın ilk kez ayak bastığı Aya bir gazeteci, küfürbaz ve ırkçı bir deniz kaptanı, bir köpek, iki tane birbirinden salak polis götürmezdiniz.

Roketin içerisindeyken kulenin "hesaplarımızda bir yanlışlık olmasın?" sorusuna çok güldüm. Yani NASA'nın böyle birşey dediğini düşünebiliyor musunuz? Şu seriyi tam seveceğim bir nefret geliyor. Dupond ve Dupont gerçekten katlanılır tipler değiller. Kara Altın Diyarında'da kaptıkları gizemli hızlı saç bıyık uzatan hastalığa bu sefer uzayda yakalanıyorlar. Bu cilt "yerçekimi nedir, ayda insanın kütlesi nedir, uzayda ses var mıdır" şeklinde biraz daha bilgilendiriciydi.

Aya sadece bir tane bilim insanı (Turnusol) göndermeleri dahil hikayede hiçbir mantık olmayan (Aya tank getirdiler?!), yine Herge'nin kötülerinden (Ottokarın Asası - Albay Jorgen) birinin gizemli demeyeceğim saçma bir şekilde roketin içinde çıktığı, 4 kişilik oksijeni 8 kişinin kullanıp hiçbirşey olmadığı yine saçmasapan hikayeye ama çok güzel çizimlere sahip bir ciltti.

Herkese keyifli okumalar!