Å·±¦ÓéÀÖ

Hüzün bazı insanların ruhunda sevinçten cok coşku uyandırır. İnsanin yuttuğu gözyaşları icinde en güzelleri kendi yaptıklarına ağlarken döktüğü gözyaşlarıdır.s 22 Sonsuz Kaçış. Joseph Roth.
Oradan oraya , savaştan esarete, özgürlüğe savrulan bir adamin öyküsü Sonsuz Kaçış. I .Dunya Savaşı yıllarında üsteğmen olan Franz Tunda esir düşer. Eşir düştüğü kamptan kaçar ve Sibirya'ya gider .Burada Bolşevik Devrimi ile tanışır. Bolsevizmin savunucusu olur. Zamanla bu dünyanın kendisine uygun olmadığını gören Tunda , Baku'ye, Moskova'ya Paris'e ve en sonunda kendi ülkesi olan Avusturya'ya döner. Döndüğünde ülkesindeki değerlerin cok değiştiğini , savaştan sonra yeni bir toplum modelinin oluştuğunu gören Tunda, kendisini, inandığı değerleri sorgulamaya başlar. Viyana bıraktığı Viyana değildir. Bireyselciligin, bencilliğin ortasında bulunur kendini Tunda. Kendi icinde geçmişe yolculuk yapar . Bu yolculukta ona eşlik eden ceketinin cebinde fotoğrafını sakladığı nişanlısı Irene'dir .Savaş onları ayırmış iki insani cok baska hayatlara sürüklemiştir. Tunda gittiği yerde pek çok kadin tanımış ama Irene'yi unutmamıştır. Irene onun geçmişini , içsel sorgulamasını ortaya koyan bir simgedir. Aslinda Tunda hicbir yerde tutunamayan, köklerinden kopamayan, kendi toprağında da huzuru bulamayan günümüz modern insanın yansıması bence. Aidiyet, hissizlik, kendine ve topluma yabancılaşma üzerine guzel bir metin Sonsuz Kaçış. Özellikle 95. sayfada yer alan Avrupa Kültürü uzerine eleştiri var ki bayıldım o bölüme. Kitabın dili yalın ve akıcı ama konular biraz dağınık. Ceviri Ahmet Arpad çevirisi ve mükemmel. Okuyunuz efendim . Keyifli okumalar