Å·±¦ÓéÀÖ

“England won her territories not by wars or armies, but by trade and commerce. China is following in the same footsteps.”
― Mwanandeke Kindembo

“Trade and commerce, which were used by England and now China, are the best methods to conquer the world peacefully.”
― Mwanandeke Kindembo

“The people of England and their monarchy are only good at trade, but they have little or no experience on the battlefield. Thus, it is impossible for them to be considered a world power.”
― Mwanandeke Kindembo

“The Chinese or their government are not the smartest people of our generation. It was only their better use and understanding of industrialization that brought them into the limelight or competition in the race for superpowers.”
― Mwanandeke Kindembo

“Çin’in klasik düşünürleri, beylikler döneminde, beylikler arasındaki ÅŸiddetin sıradanlaÅŸtığı, tek bir birleÅŸtirici lidere yönelik özlemle nitelenen bir dönemde ortaya çıkıyorlar. Kimilerine göre, onlar kendi görüşlerini geliÅŸtirmekten çok, dönemlerinin toplumsal eÄŸilimlerini yansıtıyorlar. Dolayısıyla, soyutlamayı düşünce sistematiklerinin merkezine yerleÅŸtiren klasik Yunan düşünürlerinin tersine, klasik Çinli düşünürler, günlük yaÅŸamla daha çok iç içeler.
Klasik Çin felsefecilerinden Mencius’a (Meng Usta, Ãœstad Meng) göre insan, özünde iyidir. O, insandaki iyilik eÄŸilimini yukarıdan aÅŸağıya akan bir ırmaÄŸa benzetir. Ä°nsan da akan su gibi doÄŸal olarak iyiliÄŸe yönelmektedir. Ancak onu toplumsal koÅŸullar bozar. Bu nedenle devlete büyük bir görev düşmektedir. Ä°nsanı kötülüğe sürükleyenler, ekonomik sorunlardır. Demek ki o zaman, devletin önceliÄŸi eÄŸitim deÄŸil istihdam olacaktır.”
― UlaÅŸ BaÅŸar Gezgin, Çifte Ejderhanın Diyarında-1: Çin

“Vietnam’daki resmi tarihyazımının dikkat çeken bir yönünü de analım. O da ÅŸudur: Sözgelimi Türkiye’de, Marksist tarihçiler arasında, birkaç istisnayı saymazsak, tarihteki hükümdarlara ilerici bir nitelik atfedilmezken, Vietnam’ın Marksist tarihyazımı, kimi kralları halk dostu, sömürgecilik karşıtı ve ilerici ve kimilerini ise halk düşmanı, sömürücü ve gerici olarak tarifleyerek, birinci kümedeki kralların övülmesinin önünü açıyor. Böylelikle, kimi Vietnam sokaklarına, Marksist tarihçiler eliyle kral isimleri veriliyor. Bu farkın altındaki bir etmen de, kuÅŸkusuz, Türkiye’de padiÅŸahlığa dönüşün hâlâ olası olması, Vietnam’da ise krallığın çoktan tarihin çöp tenekesini boylamasıdır. Vietnam için, krallar geçmiÅŸe aitken, Türkiye’deki durum farklı...”
― UlaÅŸ BaÅŸar Gezgin, Çin AraÅŸtırmalarından Vietnam’a Dirlik Düzenlik ve Çatışma

“Dünya barışı üstüne düşünce üretirken, dikkate almamız gereken ilk noktalardan biri, olumlu barış ve olumsuz barış ayrımı olacaktır. Kabaca tariflersek, olumsuz barış, savaşın ÅŸu an olmama durumudur; çatışmasızlığa karşılık gelir. Bir ateÅŸkes söz konusudur; ancak, bunun kalıcı olup olmayacağı belli deÄŸildir. Bir ateÅŸkes, barışa da evrilebilir; savaÅŸa daâ€� Olumlu barış ise, savaÅŸ kurumlarının barış için yenilenip güncellenmesiyle ortaya çıkar. ÖrneÄŸin, büyük devletler, uzak bir coÄŸrafyada çıkarları için vekaleten savaşıyorlarsa (Vietnam örneÄŸini anımsayalım), buradaki geçici bir çatışmasızlığın barışa evrilme olasılığı çok düşüktür. Onların bakışının deÄŸiÅŸmesi ve böylelikle, savaÅŸa hizmet eden eÄŸitim, medya, hukuk vb. kurumların barışa hizmet etmek üzere güncellenip geliÅŸtirilmesi gerekir ki, bunun çok zorlu bir iÅŸ olduÄŸunu Nepal gibi örneklerde görebiliyoruz. Nepal’de halk savaşıyla krallık devrildi; yeni anayasanın yapılabilmesi için 10 yılın geçmesi gerekti; ülke hâlâ tümüyle barış inÅŸasından uzak.”
― UlaÅŸ BaÅŸar Gezgin, Asya’dan Latin Amerika’ya Dünya Savaşı Dünya Barışı

“To properly compare democracies to dictatorships we need to consider the real reason democracies were created, that is, to divide the people. Politics only exists in the minds of the people. In reality, all political parties, apart from a few insignificant independents are controlled by the same rich and powerful entities. Therefore, there is essentially no difference between a democracy or a dictatorship. But, I can tell you one thing the Chinese do not waste their time doing, is arguing with their neighbours about which political party they support.”
― Jack Freestone