Å·±¦ÓéÀÖ

“Bin beÅŸ yüz yıllık krallık tarihi, OrtaçaÄŸ, vasallık, serflik ve derebeylik Tourgue'da yoÄŸunlaÅŸmıştı. Giyotinde ise yalnızca tek bir yıl, 93 vardı; ve bu on iki ay, bin beÅŸ yüz yılın karşısına dikilmiÅŸti.

Tourgue monarşi, giyotin ise ihtilaldi. Trajik bir karşılaştırma.

Bir tarafta borç, öteki tarafta vadesi gelmiş senet. Bir tarafta anlaşılmaz ve içinden çıkılmaz gotik karmaşa; serf, senyör, köle, efendi, teba, soyluluk, kök salmış gelenekler, papaz-yargıç ittifakı, bin bir hesap, maliye, vergiler, salmalar, tuz vergileri, muafiyetler, hurafeler, önyargılar, bağnazlık, kraliyet ayrıcalıkları, taç, taht, debdebe, ilahi kudret; öteki tarafta ise o basit şey, bir satır.

Bir tarafta düğüm, öteki tarafta kılıç.”
― victor hugo, Ninety-Three

“Ä°nsanın insanı öldürmesi tabiattaki en korkunç cürüm olmalı. Katlanmak çok zor. Ama insanlar alışıyorlar Alex, görsen seyirlik bir hal almış çoktan.Ä°dam sehpalarının etrafında seyyar satıcılar, çoluk çocuk gelen ziyaretçilere simit, çerez, lokum satıyor. Babalar ellerinden tuttukları çocuklarına ölüleri gösteriyorlar, insanların yüzünde akıldışı bir sırıtma var. Gülüyorlar. Delirmemek için kaçmak gerek.”
― Murat Gülsoy

“27 Mayıs'tan sonra birçok sol fikirli aydında yeni, ilerici bir Türkiye'nin doÄŸmakta olduÄŸu umudu uyanmıştı. Seçimler bu umutları kırınca, bazı sol aydınlar parlamenter süreçten ümit kesmeye baÅŸladılar. Parlamentoculuk 'cici demokrasi', 'Filipin demokrasisi' diye alaya alınmaya, 'parlamento dışı muhalefet'ten söz edilmeye baÅŸlandı. Kimileri de sosyalizmi getirmek için askeri darbeden medet ummaya baÅŸladılar. DoÄŸan AvcıoÄŸlu ve Milli Demokratik Devrim hareketinin başında bulunan Mihri Belli, deÄŸiÅŸik biçimlerde de olsa bu görüşteydiler.”
― Sina AkÅŸin, Kısa Türkiye Tarihi

“Ä°nkılap bir insanın uykusunu aldıktan sonra uyanmasıdır. Ä°htilal, birini gece yarısı dürterek uyandırmaktır; insan birdenbire uyanır, çok uyanır, fazla uyanır.”
― Mithat Cemal Kuntay, Üç Ä°stanbul