Å·±¦ÓéÀÖ

“Ä°nsan cehennemdeyken, cennetteymiÅŸ gibi göstermek adaletine yakışır mı?”
― Namık Kemal, Vatan yahut Silistre

“Korku, günümüzde, bireylerin ve toplumların davranışlarını biçimlendiren, hatta bazen belirleyen temel etmenlerden baÅŸlıcası olarak ortaya çıkmaktadır. Çağımız, insanoÄŸlu üzerindeki üstünlüğü sadece geçici olarak ÅŸiddet yoluyla yaratılan korkunun deÄŸil, daha önemlisi, insanın ruhuna iÅŸlenmiÅŸ, »åüşü²Ô³¦±ðlerde, beyinlerde ve yüreklerde egemenlik kuran korku duygusunun yaygın olduÄŸu bir tarihsel dönemdir.
Korkuyu baÅŸat yapan, yerine göre, ÅŸiddet olabilmekte, ama açlık, iÅŸsizlik, haksızlık, sömürü gibi sistemsel gerçekler korku tacirlerine daha da geniÅŸ olanaklar verebilmektedir. Korku'nun yarattığı ve geliÅŸtirdiÄŸi toplumsal örgü ise, direnenlere karşı tüm ideolojik araçlarını harekete geçirmekte, birey üzerindeki dışlanma, horlanma, yalnızlık mengeneleri sıkılmaktadır. Çok geniÅŸ bir hareket alanı içinde, acımasız ³Ù±ð°ùö°ù uygulamasından, meslekte yükseltmemek gibi banal yaptırımlara kadar uzanabilen, egemenlerce, insanına göre korku yaratma yöntemleri kullanılabilmektedir. Ta ki, "gölgesinden korkan'ların dünyası, "korkunun daÄŸları beklediÄŸi" ortam, "korkulu rüya görmektense uyanık durma"yı yeÄŸleyenler yaratılabilsin.
Unutmamak gerekir ki, haksızlık, adaletsizlik, sömürü ve baskı ancak korku üzerine inşa edilebilmekte, eşitsizlik ancak korkuya dayanarak egemenliğini sürdürebilmektedir. Dünyanın birçok yerinde egemenlerin en büyük güvencesi, eşitsiz toplumsal yapıların belki de tek harcı korku olmaktadır. Bilinçli olarak yaratılan ürküntü, yılgınlık, dehşet ve panik duyguları, yani korkunun çeşitli biçimleri, çağımız insanını tutsak almakta, duygular körleştikçe "yüreksizlik" tek boyutlu insanın ana niteliğine dönüştürülmektedir.
Sistemden, sistemin deÄŸerler bütününden kaynaklandığı için de korku, aynı zamanda en fazla meÅŸruluk kazanmış, en çok hoÅŸgörüyle karşılanan bir duygu haline getirilmiÅŸtir. Tüm insani duygular içinde en tehlikelisi olmasına karşın, en fazla "yüreklendirilen" yüreksizlik olmaktadır.”
― Aziz Nesin

“Gazete bütün insanları, tek bir kafa haline getirmeye çalışır. Tüm insanların kafasını ve »åüşü²Ô³¦±ðsini ele geçirmeye çalışır. Benim »åüşü²Ô³¦±ðme karşı savaşır. Bunu becirir de. Sabah kağıdı okursan, öğlene diÄŸer Papalagi'lerin kafalarında ne taşıdıklarını, ne düşündüklerini bilirsin.
Gazete aynı zamanda bir tür makinedir. Her gün yeni »åüşü²Ô³¦±ðler üretir. Tek bir kafanın üretebileceÄŸinden çok daha fazlasını . Ama bu »åüşü²Ô³¦±ðlerin çoÄŸu onurdan ve güçten yoksun zayıf »åüşü²Ô³¦±ðlerdir. Kafamızı bol besinlerle doldurur, ama güçlendirmez. Kafamızı aynı ÅŸekilde kumla da doldurabiliriz.”
― Erich Scheurmann, O Papalagui: Discursos de Tuiavii Chefe de Tribo de Tiavéa nos Mares do Sul