Å·±¦ÓéÀÖ

“O günlerde Yahudileri inançlarının manasızlığı hakkında aydınlatmaya çalışacak kadar aptallık ediyordum. Dar çevremde boÄŸazım kuruyana ve dilimde tüy bitene kadar konuÅŸup duruyordum. Onlara Marksizm'in tehlikesini gösterebileceÄŸimi sanıyordum. Fakat ters sonuçlar alıyordum. Çünkü Sosyal Demokratların gerek nazari ve gerek tatbikatta açık olarak elde ettikleri bu baÅŸarılar onların çalışma azimlerini kuvvetlendirmekten baÅŸka bir ÅŸeye yaramıyordu. Ancak bu heriflerle ne kadar çok münakaÅŸa edersem, üslûplarını o kadar iyi anlayabiliyordum. Bunlar her ÅŸeyden önce, kendilerine karşı olanların akılsızlıklarına güveniyorlardı. EÄŸer münakaÅŸa sırasında bir baÅŸka kaçamak yol bulamazlarsa o vakit kendilerine budala süsü veriyorlardı. EÄŸer bu da baÅŸarılı olmazsa, o zaman hiçbir ÅŸey anlamıyormuÅŸ gibi davranıyorlardı. Bu durum karşısında biraz sıkıştırılırlarsa, o zaman da baÅŸka bir konuya geçiyorlardı. Bir sürü manasız laflar ediyorlar, eÄŸer itiraz edilmezse, bunlardan baÅŸka konular için deliller çıkarıyorlardı.
Ìý
Ãœstlerine daha fazla gidilecek olursa, avucunuzdan kayıp kaçıyorlar ve artık hiçbir ÅŸeye cevap vermez oluyorlardı. Kurtarıcı gibi etrafta dolaÅŸan bu heriflerin birini yakaladığınızda sanki elinizde yapışkan ve cıvık bir madde tutmuÅŸ gibi oluyor ve insana tiksinti veren bu madde parmaklarınızın arasından kayıp gittikten sonra, baÅŸka bir yerde tekrar toplanıp ÅŸekilleniyordu, içlerinden bir ikisine fikirlerinizi kabul etmekten baÅŸka bir çare bırakmayacak ÅŸekilde kesin bir darbe indirdiÄŸinizde, ilerisi için bir ümit beliriyordu. Fakat aradan bir gün geçtikten sonra hayretler içinde kalıyordunuz. Yahudi yirmi dört saat önce olanları hiç hatırlamıyor ve baÅŸlangıçta olduÄŸu gibi yine boÅŸ laflar edip duruyordu. Sanki aramızda hiçbir ÅŸey geçmemiÅŸ gibi davranıyordu. EÄŸer buna kızacak olur da kendisine izahat vermeye kalkarsanız, ÅŸaşırmış gibi yapıyor ve kesinlikle bir ÅŸey hatırlamadığını söylüyordu. Yalnız bir ÅŸey hatırlamadığını söylemekle kalsa yine iyi... Bir gün evvel iddialarının doÄŸruluÄŸunu ispat etmiÅŸ olduÄŸunu da ilave ediyordu.”
― Adolf Hitler, Mein Kampf

“Bir husus vardır ki, bunu hatırdan çıkarmamak ve göz önünde tutmak gerekir. ÇoÄŸunluk hiçbir zaman bir kiÅŸinin yerine geçerli olamaz. ÇoÄŸunluk, ahmakları olduÄŸu kadar alçakları da temsil eder. Saman dolu yüz kafa nasıl ki, hiçbir zaman bir akıllı kiÅŸiye eÅŸit olamazsa, yüz korkak adamdan da hiçbir vakit kahramanca bir karar beklenemez.”
― Adolf Hitler, Mein Kampf

“Kitaplar hayat mücadelesine atılmış olanlara veya büyük ideal sahiplerinin geniÅŸ ufuklarına, yani ufuklar katmakta yardımcı olurlar. Demek ki okumak bir gaye deÄŸildir. Okumanın ve bilgi edindikten sonra mütalaada bulunmanın hedefi, dünya hakkında genel bir fikre ve görüşe sahip olmaktır. Sistemli biçimde okuyarak elde edilecek bilgiler, bir mozaik parçası gibi yerine yerleÅŸtirilmelidir. Böylece kitap okuyanın zihninde dünya hakkında genel bir fikir meydana getirilmelidir. Yoksa okuyucunun kafasında büyük bir deÄŸerden yoksun bir bilgi salatası meydana gelmemelidir. Bu bilgi salatası sahibine bir gurur vesilesi olsa da, herhangi bir iÅŸe yaramaz. Kafalarının içinde bilgi salatası taşıyan kimseler, kendilerinin çok ÅŸeyler bildiklerine hükmederler. Fakat bu gibi kimselerin hayatları ya bir hastanede ya da politika çukurunda son bulur.”
― Adolf Hitler, Mein Kampf

“Artık bana karşıt olanların mensup bulundukları partinin kilit noktalarının yabancı bir milletin elinde olduÄŸunu anladım. Çünkü her Yahudi, bir Alman olamazdı. Bunu kati olarak öğrenince, çok rahat ettim. Böylece, ırkımızın ÅŸeytanını artık biliyordum. Viyana'daki geçen bir yıl içinde her işçinin doÄŸru bilgi ve doÄŸru açıklanın karşısında gerçeÄŸi teslim ettiÄŸini gördüm. YavaÅŸ yavaÅŸ bu işçilerin doktrinlerine vakıf olmaya baÅŸladım. Bu doktrin ÅŸahsı kanaatlerini uÄŸrunda baÅŸlattığım kavgada benim silahım oldu. Böylece baÅŸarı daima tarafımda kalıyordu.”
― Adolf Hitler, Mein Kampf

“Mevcut bir parti ezici bir hezimete uÄŸrayacaksa ya da pek açık biçimde halkın gözünden düşmüşse, o partide büyük bir göç baÅŸlar. Parlamento sıçanları derhal partilerinin gemisini terk ederler. Fakat bu deÄŸiÅŸiklikler, daha iyi anlatılmış bir fikir ve düşünce veya daha güzel ÅŸeyler yapmak yolundaki çalışmalarla kesinlikle iyi deÄŸildir. Bu hareket, parlamento tahtakurusunu baÅŸka bir partinin sıcak yatağına düşüren içgüdünün görünümüdür, iÅŸte böyle kiÅŸilerin toplandığı bir salonda konuÅŸmak, hayvanların önüne inci serpmek demektir.”
― Adolf Hitler, Mein Kampf

“Halka doÄŸru gitmek" merakına kapılan birtakım şık kimselerin, feleÄŸin yüksek lütfuna kavuÅŸmuÅŸ olanların ve sonradan görmelerin bu yoksulluk için fikir beyan etmeleri, konuÅŸmaları, çaÄŸrı göstermeleri derdinÌý halledilmesi yönünde uÄŸursuzluktan baÅŸka bu gibilerin düşünceleri içgüdüden yoksundur, fakat yinede herÌý iÅŸi birden kavramak düşüncesine giderler. Sonunda savundukları tezlerin hiçbir iÅŸe yaramadığını görünce de ÅŸaşırıp kalırlar kendilerinin anlaşılmamış olmalarını, utanmadan halkın nankörlüğü olarak vasıflandırırlar.”
― Adolf Hitler, Mein Kampf

“EÄŸer kobay, ameliyata karşı durmuÅŸ ise suç kobayın deÄŸildir.”
― Adolf Hitler, Mein Kampf

“Bazı kimseler vardır ki, bunlar hiç ara vermeden kitap okurlar. Okuduklarından bir netice çıkarmaksızın devamlı okuyup dururlar. Bu kimselerde bir yığın bilgi yardır. Fakat beyinleri bu bilgileri bir esasa göre tasnif edip deÄŸerlendiremez. Bir kitabın bütün içeriÄŸini adeta ezberlerler. Kabiliyetleri, okudukları kitabın içinden ayrıntıyı atıp, esası zihinlerinde tutmaya ve bu bilgi özünü ilerde kullanmaya yetmez.”
― Adolf Hitler, Mein Kampf

“Toplum ancak kuvvetli ÅŸeyler karşısında eÄŸilebilir. Nasıl kadınlar zayıflara baskı yaptığı halde, kuvvetli olanın karşısında diz çökerlerse; topluluk da otoriteyi, zayıfa tercih eder.”
― Adolf Hitler, Mein Kampf

“Sosyal Demokrasinin gizli amacı, ancak Yahudilerin ne olduklarını bilmekle anlaşılır. Bu Yahudi milletini tanımak, bu partinin hedefi ve niyeti hakkında gözlerimizi kapatan yanlış fikirler bağını koparıp atmak demektir. Yahudileri tanımakla bizi kendine körü körüne baÄŸlayan bu partinin toplumsal fikri deÅŸildiÄŸinde Marksizm'in çirkin ve korkunç bir ÅŸekilde gerilmiÅŸ yüzü ortaya çıkacaktı. Yahudi kelimesinin bende ilk defa olarak özel birtakım fikirler uyandırması, hangi çaÄŸda meydana geldiÄŸini kestirmem pek imkansız deÄŸilse de, biraz zor olacaktır.”
― Adolf Hitler, Mein Kampf

“EÄŸer Yahudi Marksizm'le bir zafer kazanırsa başına giyeceÄŸi taç, insanlığın cenaze tacı olacaktır, iÅŸte o zaman dünya, milyonlarca yıl önce olduÄŸu gibi boÅŸlukta üzerinde bir tek insan kalmadan dönecektir.”
― Adolf Hitler, Mein Kampf

“Kendi emirlerine aykırı hareket edilirse, tabiatın intikamı korkunç olur. Bunun için ben Tanrı'nın isteÄŸine uygun hareket ettiÄŸime inanıyorum. Çünkü milletimi Yahudi'ye karşı müdafaa etmekle Allah'ın eserini müdafaa etmiÅŸ oluyorum.”
― Adolf Hitler, Mein Kampf

“Yahudi'nin gerçek gayesi hiçbir zaman yazının tamamında aranmamalıdır. Yahudi gayesini satırların arasında gizler.”
― Adolf Hitler, Mein Kampf

“SlavlaÅŸtırma siyasetinin bir gereÄŸi olarak tehlikeli Alman unsurlarını yok etmeye baÅŸladığı zaman yeryüzünden silineceÄŸini anlayan ırkın direnci çok ÅŸiddetli oldu. Böyle bir karşı koyuÅŸu ve patlayışı Alman tarihi henüz kaydetmemiÅŸti. Ä°lk defa vatan sevgisine sahip insanlar birer asi oldular. Bunlar millete ve devlete karşı deÄŸil, kendi milliyetlerini kaybettirme yoluna giden hükümet ÅŸekline karşı idiler. Böylece son yıllarda ilk defa olarak mahalli ve hanedana duyulan sevgi hisleri, vatana ve ırka gösterilen milli aÅŸktan ayrıldı.”
― Adolf Hitler, Mein Kampf

“Çünkü tarihin Pantheon'una yalnız kahramanlar girer, entrikacılar deÄŸil.”
― Adolf Hitler, Mein Kampf

“Esasen devletin otoritesi bir gaye olamaz. Çünkü devlet otoritesi bir gaye kabul edilirse, istibdadı kutsal saymak gerekir.”
― Adolf Hitler, Mein Kampf

“Ä°nsanların hayatlarının en büyük gayesi bir devletin devamını teminden ibaret deÄŸildir. Amaç ırkların bekasıdır.”
― Adolf Hitler, Mein Kampf

“Hiç şüphe yok ki, her zaman birtakım vicdandan yoksun kimseler bulunur. Böyle kimseler aynı zamanda dini kendi karanlık siyasi görüşlerine alet ederler.”
― Adolf Hitler, Mein Kampf

“Hiç kimsenin bir otobiyografi yazması gerekmez, çünkü herkesin hayatı zaten ²ú²¹°ìış±ô²¹°ùında gizlenmiÅŸ durumdadır!”
― Mehmet Murat ildan

“... yalnızca baÅŸka bir dünyanın benim dünyama ulaÅŸması sözkonusuydu; büyüyen, yeÅŸil bir aÄŸacın dalları arasından bir dizi güzel kurdele gibi edebiyat akıyordu ve güneÅŸin ve mevsimlerin beklenen ve alışılagelmiÅŸ ışığından farklı olarak beklenmedik bir ışıkla yapraklara dokunuyordu.”
― Janet Frame, An Angel at My Table: The Complete Autobiography