Å·±¦ÓéÀÖ

“Portekizcede ‘saudadeâ€� diye bir kelime vardır: Artık kaybolmaya baÅŸlamış, nadirleÅŸmiÅŸ veyahut tamamen kaybedilmiÅŸ bir ÅŸeyi ya da bir kiÅŸiyi derinden özleme hissi demektir bu... Osmanlıcada ve günümüz Türkçesindeyse, ‘saudadeâ€� kelimesini anımsatan, Arapça kökenli bir kelime bulunur: Süveyda. Tasavvufta, ‘kalbin tam ortasında, gizli günahlarımızın saklı durduÄŸuna inanılan, küçük, kara noktaâ€� demektir ²õü±¹±ð²â»å²¹... Ä°ÅŸte, bu kara nokta, mazinin kalpte yarattığı sarsıntılarla büyümeyi bir hayli sever... AÅŸkla baÄŸlandıklarını, –aÅŸkla baÄŸlandıkların yanında olsalar da olmasalar daâ€� kalbindeki ²õü±¹±ð²â»å²¹ sarsıldığı için, bir gün, durup dururken, gümbür gümbür bir ±è¾±ÅŸ³¾²¹²Ô±ôı°ìla, daha önceleri hiç özlemediÄŸin kadar ÅŸiddetli özlersin...”
― Ozan Önen, Babam Beni Åžahdamarımdan Öptü

“Nasıl olduÄŸunu anlamaksızın ışık hızıyla geçiveren ²âı±ô±ô²¹°ùın hakiki ÅŸiddetini; ²âı±ô±ô²¹°ùın ailenin üstünde bıraktığı geri döndürülemez izleri, kendi kalbinin ortasındaki küçük kara noktada hissettiÄŸinde anlarsın. (...)

³§Ã¼±¹±ð²â»åâ...&°ù»å±ç³Ü´Ç;
― Ozan Önen, Babam Beni Åžahdamarımdan Öptü