Å·±¦ÓéÀÖ

“Genler içinde bulundukları çevrelere programlanmış tepkiler gösterirler - yoksa korunan bir biçim olmazdı. Fakat aynı zamanda ÅŸansın kendine özgü kaprislerinin yapışması için de pay bırakırlar. Bu etkileÅŸime ''²â²¹³ú²µÄ±'' diyoruz; kendimizin buna verdiÄŸi tepkimelere de ''²õ±ðç¾±³¾''. KonuÅŸma yetisine sahip iki ayaklı ve dik yürüyen bir organizma, iÅŸte bu ÅŸekilde bir plan dahilinde, ama aynı zamanda planın dışına çıkmak üzere inÅŸa edilir. Böyle bir organizmanın tek bir eÅŸsiz varyantına ''birey'' deriz.”
― Siddhartha Mukherjee, The Gene: An Intimate History

“Sandığının aksine, ±¹²¹³ú²µ±ðç³¾±ð°ì bir tercih meselesi deÄŸildir, zorunluluktur. Seni özgürleÅŸtirir; iÅŸ ki ²â²¹³ú²µÄ±nın henüz yazılmamış olduÄŸunu farket. Hakiki ²â²¹ÅŸ²¹³¾Ä±n, ²â²¹ÅŸ²¹³¾aktan vazgeçtiÄŸinde baÅŸlayacak; onsuz yapamayacağını, sahip olduÄŸunu sandıklarını arkanda bıraktığında. Ama, sen zaten bunları biliyorsun, deÄŸil mi Vedat?”
― Neldan Osmancık