plainzt 's Reviews > En Uzağından Unutuşun
En Uzağından Unutuşun
by
by

17.04.2024
Ek: Kitabı benimle aynı zamanda orijinal dilinden okuyan kurs arkadaşım Türkçe baskıda çevrilmeyen cümleler olduğunu tespit etmiş. Ben de İngilizcesinden 40. sayfaya kadar karşılaştırdım, eksik cümleler olduğunu gördüm. Okuduğum Türkçe 6. baskı. Çeviriye esas alınan edisyon bilgisi yok.
14.04.2024
DNF (didnotfinish). 68 sayfa okudum. Yarısına kadar okuyup bir yıldız verdiğime göre kitabın hakkında bir iki şey söylesem iyi olur sanırım.
Kitap satarak geçinen, gamsız ve yoksul gencin takıntılı olduğu kadın ve çevresindeki diğer adamlarla ilişkisini anlatan bir kitap. Okuduğum yere kadar aşağı indik, yukarı çıktık anlatım diliyle ilerleyen bir hikaye vardı. Karakterlerin derinleştirilmesi, psikolojik çözümleme, sosyal ya da politik arka plan yok denecek kadar az. Bir yerde Jamaika'da Bir Fırtına kitabına atıf var ama hikayeyle bağlantısını kuramadım. Ana karakter gittiği sinemada film izlerken bir grevden bahsediyor fakat kitabın geçtiği zaman o kadar belirsizdi ki neyden bahsettiğini anlamadım. Çok fazla cadde, bina, şehir, gar, lokanta vs. ismi veriliyor. Bunlara dair referanslar, zaman göstergesi vs. (varsa tabii) hiç oturmadı kafamda. Tanıtım yazısındaki övgülerin hiçbirine katılmıyorum. Çeviride beni rahatsız eden bir şey yoktu.
İlginç bir şekilde Lizbon'da Kış kitabını hatırlattı bana bu metin. Onu da yarım bırakmıştım. Takıntılı bohem erkeklerin iç dünyası, hikayeleri bunaltıyor beni anlamış oldum.
Ek: Kitabı benimle aynı zamanda orijinal dilinden okuyan kurs arkadaşım Türkçe baskıda çevrilmeyen cümleler olduğunu tespit etmiş. Ben de İngilizcesinden 40. sayfaya kadar karşılaştırdım, eksik cümleler olduğunu gördüm. Okuduğum Türkçe 6. baskı. Çeviriye esas alınan edisyon bilgisi yok.
14.04.2024
DNF (didnotfinish). 68 sayfa okudum. Yarısına kadar okuyup bir yıldız verdiğime göre kitabın hakkında bir iki şey söylesem iyi olur sanırım.
Kitap satarak geçinen, gamsız ve yoksul gencin takıntılı olduğu kadın ve çevresindeki diğer adamlarla ilişkisini anlatan bir kitap. Okuduğum yere kadar aşağı indik, yukarı çıktık anlatım diliyle ilerleyen bir hikaye vardı. Karakterlerin derinleştirilmesi, psikolojik çözümleme, sosyal ya da politik arka plan yok denecek kadar az. Bir yerde Jamaika'da Bir Fırtına kitabına atıf var ama hikayeyle bağlantısını kuramadım. Ana karakter gittiği sinemada film izlerken bir grevden bahsediyor fakat kitabın geçtiği zaman o kadar belirsizdi ki neyden bahsettiğini anlamadım. Çok fazla cadde, bina, şehir, gar, lokanta vs. ismi veriliyor. Bunlara dair referanslar, zaman göstergesi vs. (varsa tabii) hiç oturmadı kafamda. Tanıtım yazısındaki övgülerin hiçbirine katılmıyorum. Çeviride beni rahatsız eden bir şey yoktu.
İlginç bir şekilde Lizbon'da Kış kitabını hatırlattı bana bu metin. Onu da yarım bırakmıştım. Takıntılı bohem erkeklerin iç dünyası, hikayeleri bunaltıyor beni anlamış oldum.
Sign into Å·±¦ÓéÀÖ to see if any of your friends have read
En Uzağından Unutuşun.
Sign In »
Reading Progress
April 13, 2024
– Shelved
April 13, 2024
– Shelved as:
frans-z-edebiyat
April 13, 2024
– Shelved as:
dnf
April 14, 2024
– Shelved as:
dnf
Comments Showing 1-10 of 10 (10 new)
date
newest »

message 1:
by
Kaptan HUK
(new)
-
added it
Apr 13, 2024 03:55PM

reply
|
flag

Tahsin Yücel çevirileri hit and miss oluyor genelde, bu iyiydi bence. Fakat kitap çok kötü. Genç bir adamın takıntı haline getirdiği kadın çevresinde dönüp durması anlatılmış. Aşağı indik, yukarı çıktık bu minvalde devam ediyor hikaye. Bir de yer adları dolu kitap. Aşırıya kaçmamaya çalışıyorum eleştirken ama vakit kaybı bu metin.


Latin Amerika Edebiyatıyla geçinemeyen bir okur olarak yazıyorum bunu.

Bak onu da yazacaktım, unutmuşum. O kitabı da sevmemiştim. Yorumlarına katılıyorum Kaptan. Hatta şimdi baktım ben de 3 yıldız vermişim.


Bir gün reddit ya da Twittera düşeceğim diye korkuyorum bu yorumlarla ama iki satır yazmayınca da içim rahat etmiyor. :))

Yani yazmak istemedim yorumda ama haklısınız. Kitap Peter Handke'ye ithaf edilmiş. İkisinin ismini aratınca güzel bir networking olduğunu görüyorsunuz. Ben ödüllere önem vermeyi bırakalı epeyce oldu. Bu yıl da sıkıcı bir Avrupalıya verirler kesin ödülü.

Yeri gelmişken, sana hitaben Kırmızı Kedi takıldığım yayınevi değildir diyorum, arkamı dönüp kitaplığımda geziniyorum ki, ohooo KK'ler bana "burdayız" dercesine yanıp yanıp sönüyor.
Yarın öbür gün KK çıkarırsam akışa "vay şerefsiz" deme yani:)
Bu arada kitap dayanmıyor ikimize. N'olacak halimiz? Å·±¦ÓéÀÖ ruhsatımızı iptal edecek böyle giderse. SaÄŸlam kitap bakıyorum. Açlık da var.
Keyifli kitapların bol olsun