Å·±¦ÓéÀÖ

“15 Mayıs 1919'da Ä°ngiliz, Fransız, Ä°talyan ve Amerikan savaÅŸ gemilerinin koruması altında Ä°zmir Kordonu çıkan Yunan ordusu, yerli Rumların sevinç gösterileriyle, karşılanmıştır. Karşılama heyetinin başında Ä°zmir Metropoliti Chrysostomos vardır. Chrysostomos, elindeki haçı havaya kaldırarak ¾±ÅŸ²µ²¹±ôci Yunan ordusunu takdis etmiÅŸ ve onları Türkler aleyhine kışkırtan bir konuÅŸma yapmıştır. Bu sırada öfkelenen gazeteci Hasan Tahsin (Osman Recep Nevres) ilk kurÅŸunu sıkarak, Yunan Efzun alayının bayrak taşıyan iri yarı erini yere indirmiÅŸtir. Hasan Tahsin, Yunan askerleri tarafından orada parçalanmış; ama onun bu cesurca hareketi Ä°zmirlileri »å¾±°ù±ð²Ô¾±ÅŸe geçirmiÅŸtir.

Sayfa: 175”
― Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları

“21 Temmuz 1920'de, Lloyd George Avam Kamarası'nda yaptığı konuÅŸmada, "Türkiye tamamıyla parçalanmalıdır. Bundan üzüntü duymak için hiçbir sebep yoktur. Ä°ngiltere Hükümeti en uygun hareket olarak Yunan birliklerinin istihdamını görüyor. Bu birlikler büyük ÅŸevk ile dövüştü. Görevi on günde tamamladı. Fransızların da yardımlarını elde ettik.

Sayfa :349”
― Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları

“Fransa, Ermenistan ve Yunanistan ise tek kelimeyle "vahÅŸi" bir ¾±ÅŸ²µ²¹±ô stratejisine sahiptirler. Anadolu'yu ¾±ÅŸ²µ²¹±ô eden Fransızların Urfa, Antep ve MaraÅŸ'taki "kıyım" ve "katliamları", Fransızlara yardım eden Ermenilerin Klikya'daki saldırganlıkları ve Ä°zmir'i ¾±ÅŸ²µ²¹±ô eden Yunanlıların yaptığı ²õ´Ç²â°ìı°ùı³¾, Türk halkında büyük bir tepki yaratmış ve bu halk tepkisi KurtuluÅŸ Savaşı'nın baÅŸlamasında etkili olmuÅŸtur.

Sayfa : 315”
― Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları

“Mustafa Kemal Atatürk, "orduları dağıtılmış, silahları elinden alınmış, bütün tersanelerine girilmiÅŸ, bütün haberleÅŸmesine el konulmuÅŸ ve dört bir yanı bilfiil ¾±ÅŸ²µ²¹±ô edilmiÅŸ" Anadolu'nun baÄŸrında, yokluk ve yoksulluk içinde, neredeyse sıfırdan bir ordu kurarak Ä°ngilizi,Fransızı, Ä°talyanı ve onların maÅŸası durumundaki Yunanı, Anadolu yaylasına gömmüştür. Bunun adı, neresinden bakılırsa bakılsın, dünyadaki ilk antiemperyalist zaferdir.

Sayfa : 296”
― Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları

“1. Dünya Savaşını kazanan Ä°ngiltere, Fransa ve Ä°talya, Anadolu'nun paylaşılması konusunda görüş ayrılığına düşmüşlerdir. Bu sırada Wilson ilkelerini yayınlayan ABD de emperyalist paylaşım planlarına müdahale etmiÅŸ ve yeni bir emperyalist güç olarak tarih sahnesine çıkmak istemiÅŸtir. Ayrıca, Ä°ngiltere ve Fransa, "evet" 1. Dünya Savaşı'nı kazanmışlardır ama, çok sayıda insan ve büyük miktarda da para kaybetmiÅŸlerdir. Batı kamuoyu artık yeni bir savaÅŸ istememektedir. Ä°ÅŸte bu süreçte emperyalizm, Anadolu'yu parçalayıp paylaÅŸmak için elini yakmayacak bir "maÅŸa" kullanmaya karar vermiÅŸlerdir. Silah, cephane ve diplomatik bakımlardan desteklenerek Anadolu'ya saldırtılacak olan emperyalizmin maÅŸası durumundaki bu ülke Yunanistan'dır. 1919'daki Paris Barış Konferansı'nda Ä°talya'nın açık muhalefetine raÄŸmen, Ä°ngiltere ve Fransa, Anadolu'nun ¾±ÅŸ²µ²¹±ôi için Yunanistan'la anlaÅŸmışlardır. Bu doÄŸrultuda yapılan hazırlıklardan sonra 15 Mayıs 1919'da Ä°ngiliz, Fransız, Ä°talyan ve ABD filoları gözetimindeki Yunan orduları, Ä°zmir'i çok kanlı bir ÅŸekilde ¾±ÅŸ²µ²¹±ô ederek Anadolu içlerine doÄŸru ilerlemeye baÅŸlamışlardır.

Sayfa : 292”
― Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları

“Vahdettin ve Atatürk'ün "devletin kurtuluÅŸu"ndan anladıkları çok farklı ÅŸeylerdir. Vahdettin'in "devletin kurtuluÅŸu" yöntemi, Ä°ngilizleri memnun etmek ve onların desteÄŸini almak biçimindeyken; Atatürk'ün "devletin kurtuluÅŸu" yöntemi, bütün düşmanlara karşı mücadele ederek tam bağımsızlığı elde etmek biçimindedir. Ayrıca, Vahdettin "devletin kurtuluÅŸu" derken, aynı zamanda kendi tahtı ve tacını kastederken, Atatürk, "devletin kurtuluÅŸu" derken, ulusun egemenliÄŸini kastetmektedir.

Sayfa : 239”
― Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları

“PadiÅŸah Vahdettin'in yarattığı iç savaÅŸ, milli hareketi çepeçevre saracak bir ÅŸekilde çıkarılmıştır. Aznavur isyanı, Biga, Gönen ve Karacabey civarını kaplamış, Adapazarı, Düzce, Bolu ayaklanmaları Ankara Beypazarı'na kadar yayılmış, Konya'da DelibaÅŸ Mehmet Ä°syanı ve Yozgat' ta ÇapanoÄŸlu isyanı Ankara'yı tehdit etmeye baÅŸlamıştır. Görüldüğü gibi milli hareketin merkezi Anakara dört bir yandan isyancılarla kuÅŸatılmıştır.

Sayfa:222”
― Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları

“Kuvayi Ä°nzibatiye'nin en büyük "cinayetlerinden" biri, Atatürk'ün emrinde milli harekete destek olan Yahya Kaptan'ın katledilmesi olmuÅŸtur. Yahya Kaptan'ı pusuya düşürerek tutuklayan Kuvayi Ä°nzibatiyeciler, Yahya Kaptan, elleri arkadan baÄŸlı halde ÅŸu içerken, Kuvayi Ä°nzibatiye ordusunun üsteÄŸmenlerinden Abdurrahman Efendi tarafından alçakça arkadan vurulmuÅŸtur. (8 Ocak 1920) Bu sırada son bir gayretle başını kaldıran Yahya Kaptan'ın son sözü, "KalleÅŸler!.." olmuÅŸtur.

Sayfa :218”
― Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları

“Ancak emperyalizm hiç vazgeçmemiÅŸtir. Evet! Sıkıştıkça Türkiye'yi bölüp parçalamaktan vazgeçmiÅŸ gibi görünmüş, ama bilinçaltında ve sümen altında hep Türkiye'yi bölüp parçalamaya yönelik planları saklı tutmuÅŸtur. Emperyalizm, dün Sevr Projesi diye Turkiye'ye dayattıklarını bugün "demokrasi", "insan hakları", "AB Uyum Yasaları" ve BOP olarak Türkiye'ye dayatmaktadır. ÖrneÄŸin, dün Sevr AntlaÅŸması ile Türkiye'ye dayatılan Anadolu coÄŸrafyasında bir Kürdistan ve Ermenistan kurma planı, bugün baÅŸka adlarla bugün Türkiye'ye dayatılmaktadır.

Sayfa:13”
― Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları

“Evet "Anadolu »å¾±°ù±ð²Ô¾±ÅŸi", ilk olarak toprağı ¾±ÅŸ²µ²¹±ô edilen, hanımına, kızına tecavüz edilen Türk halkı tarafından baÅŸlatılmıştır. Ancak bu »å¾±°ù±ð²Ô¾±ÅŸin topyekûn bir bağımsızlık hareketi haline gelmesi, yani "KurtuluÅŸ Savaşı" niteliÄŸine bürünmesini saÄŸlayan bizzat Mustafa Kemal Atatürk'tür. Ãœstelik, Prof. Yalçın Küçük'ün iddia ettiÄŸi gibi Atatürk sonradan bu mücadeleye katılmamış, Atatürk yola, "»å¾±°ù±ð²Ô¾±ÅŸ fiktini" savunan ilk Kuvayi Milliyecilerden biri olarak çıkmıştır.

Sayfa : 36”
― Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları

“Salih PaÅŸa Hükümeti döneminde 16 Mart 1920'de Ä°stanbul resmen ¾±ÅŸ²µ²¹±ô edilmiÅŸ, Meclis-i Mebusan dağıtılmış, bazı milletvekilleri tutuklanarak Malta'ya sürgün edilmiÅŸtir. Salih PaÅŸa Hükümeti, bir yazıyla ¾±ÅŸ²µ²¹±ôi protesto etmiÅŸtir. Yazıda, ¾±ÅŸ²µ²¹±ôi gerektirecek bir durum olmadığı, Anadolu'daki olayların Aydın ilinin haksız yere Yunanlılarca ¾±ÅŸ²µ²¹±ô edilmesinden, Yunanlıların ve yerli Rumların Müslümanlara zulüm yapmasından, büyük bir Ermenistan'la Karadeniz'de bağımsız bir Rum devletinin kurulmak istenmesinden ileri geldiÄŸini belirtmiÅŸtir.

Sayfa:173”
― Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları

“KurtuluÅŸ Savaşı planlarını 1915'te yaptığı söylenen Enver PaÅŸa'nın 1. Dünya Savaşı sırasındaki plansızlığı yüzünden 550 bin Mehmetçik ÅŸehit olmuÅŸ, 2 milyondan fazla Mehmetçik yaralanmış, 892 bin Mehmetçik sakat kalmış, 104 bine yakın Mehmetçik kaybolmuÅŸ ve 130 bin Mehmetçik esir olmuÅŸtur.

Sayfa:90”
― Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları

“Enver PaÅŸa'nın, Osmanlı Devleti'ni 1. Dünya Savaşı'na sorarken öncelikli amacı Almanya'nın da desteÄŸiyle Kafkaslar üzerinden Orta Asya'ya girmek ve büyük bir Turan Ä°mparatorluÄŸu kurmaktır!

Sayfa: 89”
― Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları

“Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918'de Atatürk, Adana' ya gelerek Liman Von Sanders'ten Yıldırım Orduları Komutanlığı'nı devralmıştır. Devir teslim töreni sırasında bir ara Von Sanders, "Bizim için her ÅŸey bitti!" deyince Atatürk, Alman Generalin gözlerinin içine bakarak, " SavaÅŸ müttefikler için bitmiÅŸ olabilir, fakat bizi ilgilendiren savaÅŸ, istiklal savaşımız ÅŸimdi baÅŸlıyor!" demiÅŸtir.

Sayfa:41”
― Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları

“Ä°ÅŸte Atatürk'ün 1917 yılındaki düşüncesi: "Memleket (Anadolu) dışında bir tek Türk askeri kalmamalıdır." Atatürk'ün "Memleket dışında bir tek Türk askeri kalmamalıdır." dediÄŸi o günlerde Enver PaÅŸa, Kafkaslar' da, Dağıstan' da ve Hicaz' da bulunan orduların zafer haberlerini beklemekte, bu da yetmezmiÅŸ gibi Hindistan' a bir sefer yapmayı planlamaktadır.

Sayfa:41”
― Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları