Å·±¦ÓéÀÖ

“Peki, biz ÅŸimdi ne yapacağız? Biz ne zaman uyanacağız, ey insanlar ey müslümanlar? Ne zaman birlik olup bunların hepsini topraklarımızdan kovacağız? Merhamet ve haysiyet sahibi herkesi yerinden sıçratacak böyle bir felaket döneminde, göz kapaklarımız nasıl bu kadar uzun kapanabiliyor? Zillet ve gaflet giysisi nasıl oluyor da bu kadar çok müşteri bulabiliyor? Bazı kardaÅŸlarımız ÅŸimdi ancak küheylanların sırtında ya da akbabaların karnında uyuyabiliyor. Frenkler, dört bir yanımızda boyunlarımıza ve boyunlarımıza indirilmeye hazır kılıçlarıyla bekliyor. Peygamberimizin ve güzide arkadaÅŸlarının ÅŸehirlerimizdeki mirası, hatıraları, hürmetleri kirletilip çiÄŸneniyor. Kadınlarımıza tecavüz ediliyor ve gençlerimiz esir alınıp köle pazarlarında satılıyor. Bu müşrikler, dehÅŸet saçıcı bir tufan halinde hiç durmadan buraya gelmeye devam ediyor. Frenk diyarından ard arda yollara düşen daÄŸ gibi orduları görenler kaçıp saklanıyor. Onlarla dövüşmeye çalışanların bir kısmı, kendi kardaÅŸlarının ihmali ve ihaneti yüzünden imha ediliyor, bir kısmı da rüşvetle ele geçiriliyor.

Ey Allah'a iman ettiÄŸini söyleyen insanlar! Allah aÅŸkına düşünün! Kadınlarımızı, çocuklarımızı, yaÅŸlılarımızı çaresizlerimizi koruma konusunda Allah'a ve Ä°slama karşı bir vecibemiz yok mudur? Bunun çok ağır bir vebali, çetin ve kaçınılmaz bir hesabı yok mudur? Bu hâlimiz, ahireti yalanlamaktan baÅŸka bir ÅŸey midir? Cihad, sadece bir avuç maaÅŸlı askerin iÅŸi midir? Müslumanlar arasinda, bir arzuyu tatmin etmek, şöhret kazanmak ya da ganimete sahip olmak için deÄŸil; aynı sahabenin cenk ettiÄŸi gibi Allah rızası ve cennete girme umuduyla savaÅŸacak kimsr kalmamış mıdır? Siz Allah'a, Allah'ın dinine yardım ettiÄŸinizde Allah da sizi yüzüstü bırakmaz! Siz O'nun yolunda sebatla durduÄŸunuzda Allah da sizi terk etmez, elini üzerinizden çekmez. Öyleyse bu kayıtsızlık nedir? Allah aÅŸkına söyleyin, bu ölüm ve zillet uykusu ne zaman sona erecektir?..”
― Ali Emre, Nureddin Zengi