Å·±¦ÓéÀÖ

Hiçlik Quotes

Quotes tagged as "³ó¾±Ã§±ô¾±°ì" Showing 1-8 of 8
Jean-Paul Sartre
“GömleÄŸinin üzerindeki o iki tanımlanamaz leke, gözümün önünde yeniden belirdi. Ya çakıl taşı, bütün bu hikayenin baÅŸlangıcı olan ÅŸu ünlü çakıl taşı yok mu, o da...ne olmak istemediÄŸini ÅŸimdi pek iyi hatırlamıyordum. Ama onun edilgen direncini unutmamıştım. Ya Otodidakt'ın eli? Bir gün kitaplıkta bu eli sıkmış ve bunun bir ele benzemediÄŸini duymuÅŸtum. Kocaman beyaz bir kurt gelmiÅŸti aklıma, ama tam bu da deÄŸildi. Hele Mably Kahvesi'ndeki bira bardağının ne idüğü belirsiz saydamlığı. Ne idüğü belirsiz! Ä°ÅŸte seslerin, kokuların, tatların özelliÄŸi. Yuvalarından uÄŸratılmış tavÅŸanlar gibi, önünüzden hızla geçtikleri ve onlara fazla dikkat etmediÄŸiniz zaman, güven verici ve düpedüz ±¹²¹°ù±ôı°ìlar olduklarına inanabilirdiniz...Yeryüzünde, gerçek mavi, gerçek kırmızı, bir gerçek kayısı ya da menekÅŸe kokusu olduÄŸuna inanabilirdiniz. Ama onları bir an durdurduÄŸunuzda, bu güven ve rahatlık duygusu yerini derin bir tedirginliÄŸe bırakıyordu: Renkler, tatlar ve kokular ³ó¾±Ã§bir zaman gerçek deÄŸildi, ³ó¾±Ã§bir zaman kendileri ve sadece kendileri olarak kalmıyorlardı. En yalın niteliÄŸin bile, kendinde, kendisi bakımından ta içinde ta içinde bir fazlalık vardı. Åžurada, ayağımın altında duran ÅŸu siyah, siyahtan çok, bu rengi ³ó¾±Ã§ görmemiÅŸ, ama hayal gücünü durdurmasını beceremeyen bir kimsenin, siyahı hayal etmek için harcadığı çabayı hatırlatıyordu.Bu çabayla o kimse, renklerin ötesinde ne idüğü belirsiz bir ±¹²¹°ù±ôı°ì düşünmüştü.Bu, bir renge benziyordu, ama aynı zamanda...bir çürüğe,bir salgıya,bir sızıntıya da benziyordu. BaÅŸka bir ÅŸeye, sözgelimi bir kokuya da benziyordu. Çünkü bu, ıslak toprak, yaÅŸ ve ısınmış odun kokusu, ÅŸu sinirli aÄŸaç parçası üzerine cila gibi yayılmış siyah koku, çiÄŸnenmiÅŸ ÅŸekerli lif tadı içinde eriyordu. Bu siyah rengi tek başına görmüyordum, görme gücü soyut bir icat; temizlenmiÅŸ, yalınlaÅŸtırılmış bir düşünce; insanların bir düşüncesidir. Åžuradaki siyah, biçimden yoksun ve tüylü ÅŸu bulunuÅŸ; görme, koklama ve tatma güçlerini aşıp geçiyor, onlardan taşıyordu. Ama bu zenginlik, bir kargaÅŸa haline giriyor ve fazlalık olduÄŸu için, sonunda bir ³ó¾±Ã§±ô¾±°ì ortaya çıkıyordu.”
Jean-Paul Sartre, Nausea

Samuel Beckett
“Bütün bu ÅŸeyler, bazı ÅŸeylerin ³ó¾±Ã§bir anlam taşımamayı sürdürdükleri gibi ³ó¾±Ã§bir anlam taşımasalar yani sonuna dek anlamsızlıkta direnseler, asla söz edilemezdi bunlardan. Çünkü ³ó¾±Ã§ten söz etmenin tek yolu ondan sanki bir ÅŸeymişçesine söz etmektir.”
Samuel Beckett, Watt

Augustine of Hippo
“Kötülüğün iyilikten yoksun kalmak olduÄŸunu bilmiyordum. Ä°yilikten yoksun kalmak ³ó¾±Ã§liÄŸe götürür. Ben, maddi olandan ötesini göremeyen gözlerimle, hayallerin ötesini göremeyen aklımla bunu nasıl görebilirdim?”
Augustine of Hippo

Douglas Adams
“Total Perspektif Girdabı'nın bu kadar dehÅŸet verici olmasının nedeni de iÅŸte budur. Çünkü Girdap'a girdiÄŸinizde, bir an için tüm yaradılışın akıllara sığmayan sonsuzluÄŸuyla karşı karşıya kalır ve bu sonsuzluÄŸun bir yerlerinde bulunan mikroskobik bir noktanın üzerindeki mikroskobik bir noktaya konulmuÅŸ minicik iÅŸaret levhasındaki "Buradasınız?" yazısını görürsünüz.”
Douglas Adams, The Restaurant at the End of the Universe

Mehmet Murat ildan
“Sis ve ²âü°ùü²âüş bir araya geldiklerinde ‘³ó¾±Ã§±ô¾±°ìleâ€� buluÅŸma fırsatını elde edersin! Ve böyle bir buluÅŸma hemen ±¹²¹°ù´Ç±ô³ÜÅŸla buluÅŸma arzunu artırır! Karanlık, ışığı ve ³ó¾±Ã§±ô¾±°ì de ±¹²¹°ù´Ç±ô³ÜÅŸu sevmeni saÄŸlar!”
Mehmet Murat ildan

Demir Özlü
“Aslında kitaplardan da, belki bir ikisi dışında hepsinden, bıktığını düşündü. Kazanım, içsel ya da ruhsal kazanım denilen ÅŸey de boÅŸtu iÅŸte. Ä°nsan beklenmedik bir zamanda tökezliyor, her ÅŸey uçup gidiyordu. Her ÅŸey insana karşı olmasa da yabancı bir uzaklıkta oluyor, boÅŸalan ruhu ³ó¾±Ã§bir ÅŸey dolduramıyordu. Sadece ³ó¾±Ã§bir ÅŸey vardı. Hiçbir ÅŸey de gerçekten ³ó¾±Ã§bir ÅŸeydi.”
Demir Özlü, Dalgalar

Robert Walser
“Sevgili kardeÅŸim ÅŸu anda bir ³ó¾±Ã§sin. Fakat genç iken insan zaten bir ³ó¾±Ã§ olmalı çünkü ³ó¾±Ã§ bir ÅŸey erkenden anlam kazanmak kadar yıkıcı olamaz.”
Robert Walser , Jakob von Gunten