欧宝娱乐

“Teori tentang sinema tidak terletak di dalam sinema, melainkan pada konsep-konsep tentang sinema (outside), namun teori sinema ini sepraktis dan seefektif sinema itu sendiri. Para sutradara itu seperti pelukis atau musisi: mereka menguasai dengan baik tentang apa yang mereka kerjakan. Tapi, ketika mengerjakannya, mereka menjadi sesuatu yang lain, mereka menjadi filsuf atau teoritikus 鈥� bahkan Howard Hawks yang menyatakan tak butuh teori untuk berkarya, atau Godard yang dalam berkarya seolah-olah menyangkal teori. C2:280”
― Deleuze

“Terkadang Pantai adalah sebuah sinema, hamparan pasir, deru ombak dan semilir angin sebagai tokoh utama dan kita entah pada scene keberapa tak sengaja duduk berdua dan membuat hal yang biasa kita sebut "CERITA".”
― nom de plume

“Tam klaketi 莽akarken 莽orab谋 ka莽t谋. Ka莽an 莽orab谋n谋n pe艧inden giderken 鈥淟ensi uzat,鈥� dedi g枚r眉nt眉 y枚netmeni.Bu yapt谋臒谋 眉莽眉nc眉 hatayd谋.
脺莽眉nc眉 asistan g枚zlerindeki lensi 莽谋kar谋nca y枚netmen ba臒谋rd谋: 鈥淎dam gibi yap谋n 艧u i艧i.鈥� Bu s枚z眉 cinsiyet莽i bulmu艧, 莽orab谋n谋 h芒l芒
bulamam谋艧t谋 klaket莽i Sinem.”
― Bat谋kan K枚se, Noktal谋 Virg眉lle Biten Bir Kitap

“Kapal谋 Lale Sinemas谋'n谋n 枚n眉nde oniki on 眉莽 ya艧lar谋nda bir simit莽i dururdu. Ben 枚nceleri kendisine pek dikkat etmemi艧tim. Bu 莽ocuk ikide bir sinemaya ka莽ar, simit tablas谋n谋n ba艧谋n谋 bo艧 b谋rak谋r, gelen ge莽en para at谋p simit al谋r ve bo艧 tabla orada kal谋rd谋. Ne yapt谋ysak bu 莽ocu臒u sinemadan d谋艧ar谋 莽谋karamad谋k. Tokatlad谋k, azarlad谋k nafile, gitmiyor. Bir s眉re sonra kendi kendine yerleri silmeye, koltuklar谋n tozunu almaya ba艧lad谋. Canla ba艧la 莽al谋艧谋yor. Ancak filim ba艧lad谋 m谋 kendinden ge莽iyor, neredeyse perde ile b眉t眉nle艧iyor. Birg眉n bunu kar艧谋ma ald谋m, o臒lum sen kimsin, nesin, ailen yok mu diye sorularla tan谋maya 莽al谋艧t谋m. Ailesini Yunanl谋lar katletmi艧. Bu ellerinden zor kurtulmu艧, i艧te simit falan satarak ge莽inmeye 莽al谋艧谋yor. 'Amca' dedi, 'ben sinemay谋 莽ok seviyorum, nolur beni kovmay谋n' dedi. 'Peki' dedik ve bunu i艧e ald谋k. Temizlik莽i olarak ba艧lad谋, ama kabiliyetli 莽ocuk. Bir s眉re sonra perdeye baka baka okuyup yazmay谋 枚臒rendi. Aradan 莽ok ge莽medi filme e艧lik eden piyanoyu seyrederek piyano 莽almas谋n谋 枚臒rendi. Makinalara merak sald谋, makina kullanmas谋n谋 枚臒rendi. Afi艧leri yapan ressam谋 seyrederek afi艧 yapmas谋n谋 枚臒rendi, yani sineman谋n girdisini 莽谋kt谋s谋n谋 tamamen bilerek tam bir vukuf kesbetti. Ben sonralar谋 bu 莽ocu臒u sinemaya idareci yapt谋m. Y谋llarca yan谋mda 莽al谋艧t谋. Buradan 艧u neticeye gelmek istiyorum: Sinema olay谋 e臒itici y枚n眉 ile 莽ok 枚nem 迟补艧谋maktad谋r. Mustafa 脟imen ismindeki bu cahil ve aile nedir bilmeyen 莽ocuk kabiliyetlerini geli艧tirmi艧 ve bir meslek edindi臒i gibi olabildi臒ince kendisini yeti艧tirmeye 莽al谋艧m谋艧t谋. Canl谋 bir 枚rnek olarak kar艧谋m谋zda durmaktad谋r. Sinema, g枚rerek 枚臒renmenin ba艧ta gelen unsurlar谋ndan biri ve belki de en birincisidir.”
― Cemil Filmer, Hat谋ralar - T眉rk Sinemas谋nda 65 Y谋l

“Seni ne kadar 莽ok 枚zledim. Bir sinema salonunda "hayata ba臒land谋臒谋m谋z bir filmi izlerken" avucuma b谋rakt谋臒谋n 艧effaf bir 迟补艧 gibi.”
― Umay Umay