Sam Vimes Quotes
Quotes tagged as "sam-vimes"
Showing 1-17 of 17

“Commander, I always used to consider that you had a definite anti-authoritarian streak in you.â€�
â€ÂÙ¾±°ù?â€�
“It seems that you have managed to retain this even though you are authority.�
â€ÂÙ¾±°ù?â€�
“That’s practically zen.”
― Feet of Clay
â€ÂÙ¾±°ù?â€�
“It seems that you have managed to retain this even though you are authority.�
â€ÂÙ¾±°ù?â€�
“That’s practically zen.”
― Feet of Clay

“Cheery was aware that Commander Vimes didn't like the phrase 'The innocent have nothing to fear', believing the innocent had everything to fear, mostly from the guilty but in the longer term even more from those who say things like 'The innocent have nothing to fear'.”
― Snuff
― Snuff

“Odd thing, ain't it... you meet people one at a time, they seem decent, they got brains that work, and then they get together and you hear the voice of the people. And it snarls.”
― Jingo
― Jingo

“History was full of the bones of good men who'd followed bad orders in the hope that they could soften the blow. Oh, yes, there were worse things they could do, but most of them began right where they started following bad orders.”
― Jingo
― Jingo

“It wasn't by eliminating the impossible that you got at the truth, however improbable; it was by the much harder process of eliminating the possibilities. You worked away, patiently asking questions and looking hard at things. You walked and talked, and in your heart you just hoped like hell that some bugger's nerve'd crack and he'd give himself up.”
― Feet of Clay
― Feet of Clay

“I assure you I will not kill you," said Inigo.
"I know that," said Vimes. "But will you try?”
― The Fifth Elephant
"I know that," said Vimes. "But will you try?”
― The Fifth Elephant

“Well, the news has got around. The Duchess of Keepsake has invited us to a ball, Sir Henry and Lady Withering have invited us to a ball, and Lord and Lady Hangfinger have invited us to... yes, a ball."
"Well, that's a lot of..."
"Don't you dare, Sam.”
― Snuff
"Well, that's a lot of..."
"Don't you dare, Sam.”
― Snuff

“I'm not a natural killer! See this? See what it says? I'm supposed to keep the peace, I am! If I kill people to do it, I'm reading the wrong manual!”
― Jingo
― Jingo

“It was, he felt, a persistent flaw in his wife's otherwise practical and sensible character that she believed, against all evidence, that he was a man of many talents. He knew he had hidden depths. There was nothing in them that he'd like to see float to the surface. They contained things that should be left to lie.”
― The Fifth Elephant
― The Fifth Elephant

“I'm not a natural killer! See this? See what it says? I'm supposed to keep the peace, I am! If I kill people to do it, I'm reading the wrong manual!”
― Jingo
― Jingo

“Vimes was hazy on religion. He attended Watch funerals and went to such religious events as the proper fulfilling of the office of Commander entailed, but as for the rest . . . well, you saw things sometimes that made it impossible to believe not only in gods, but also in common humanity and your own eyes.”
―
―

“Fortune favours the brave, sir," said Carrot cheerfully.
"Good. Good. Pleased to hear it, captain. What is her position vis a vis heavily armed, well prepared and excessively manned armies?"
"Oh, no–one's ever heard of Fortune favouring them, sir."
"According to General Tacticus, it's because they favour themselves," said Vimes. He opened the battered book. Bits of paper and string indicated his many bookmarks. "In fact, men, the general has this to say about ensuring against defeat when outnumbered, out–weaponed and outpositioned. It is..." he turned the page, "'Don't Have a Battle.”
― Jingo
"Good. Good. Pleased to hear it, captain. What is her position vis a vis heavily armed, well prepared and excessively manned armies?"
"Oh, no–one's ever heard of Fortune favouring them, sir."
"According to General Tacticus, it's because they favour themselves," said Vimes. He opened the battered book. Bits of paper and string indicated his many bookmarks. "In fact, men, the general has this to say about ensuring against defeat when outnumbered, out–weaponed and outpositioned. It is..." he turned the page, "'Don't Have a Battle.”
― Jingo

“A man who could afford fifty dollars had a pair of boots that'd still be keeping his feet dry in ten years' time, while a poor man who could only afford cheap boots would have spent a hundred dollars on boots in the same time and would still have wet feet.”
― Men at Arms
― Men at Arms

“Because our Wolfgang's a damn bottle covey, dear. I know the sort. Any normal
person, they crawl off if they get a beating. Or they have the sense to stay down,
at least. But sometimes you get one who just won't let go. Eight-stone weaklings
who'll try to headbutt Detritus. Evil little bantamweight bastards who'll bust a
bottle on the bar and try to attack five watchmen all at once. You know what I
mean? Idiots who'll go on fighting long after they should stop. The only way to
put 'em down is to put 'em out.'
'I think I recognize the type, yes,' said Lady Sybil, with an irony that failed to
register with Sam Vimes until some days later.”
― The Fifth Elephant
person, they crawl off if they get a beating. Or they have the sense to stay down,
at least. But sometimes you get one who just won't let go. Eight-stone weaklings
who'll try to headbutt Detritus. Evil little bantamweight bastards who'll bust a
bottle on the bar and try to attack five watchmen all at once. You know what I
mean? Idiots who'll go on fighting long after they should stop. The only way to
put 'em down is to put 'em out.'
'I think I recognize the type, yes,' said Lady Sybil, with an irony that failed to
register with Sam Vimes until some days later.”
― The Fifth Elephant

“...Yoksa bütün bunlar sadece bir anlık ²ú²¹²â²µÄ±²Ô±ôı°ìtır da tepenize dikilen piçin teki ÅŸimdi bir kazmanın küt ucu ile asıl iÅŸine mi giriÅŸecektir? Bilinç. bilmek ister, üzüm getirilecek midir?
Bu noktada dışarıdan gelen bir uyarı faydalı olur. En popüler olanı, "Her ÅŸey yoluna girecek"tir, ama "Plakasını aldınız mı?" kesinlikle kötü bir iÅŸarettir; ama ikisi de, "Siz ikiniz ellerini arkasından tutun"dan daha iyidir.”
― Guards! Guards!
Bu noktada dışarıdan gelen bir uyarı faydalı olur. En popüler olanı, "Her ÅŸey yoluna girecek"tir, ama "Plakasını aldınız mı?" kesinlikle kötü bir iÅŸarettir; ama ikisi de, "Siz ikiniz ellerini arkasından tutun"dan daha iyidir.”
― Guards! Guards!

“Ataerk ellerini önünde birleÅŸtirdi ve tepelerinden Vimes'a baktı.
"Sana bir öğüt vereyim, Yüzbaşı," dedi.
"Evet, efendim?"
"Dünyayı biraz anlamana yardım edebilir."
"Efendim."
"Sanıyorum yaşamı böylesine sorunlu algılamanın sebebi, iyi insanlar ve kötü insanlar olduğunu düşünmen." dedi adam. "Yanılıyorsun, elbette. Her zaman ve yalnızca kötü insanlar var, ama bazıları karşı taraflarda."
Zayıf elini ÅŸehre doÄŸru salladı ve pencereye doÄŸru yürüdü. "Engin, dalgalı bir °ìö³Ùü±ôü°ì denizi," dedi, sahip çıkarcasına. "Bazı yerlerde daha sığ, elbette, ama diÄŸerlerinde daha derin, ah, çok daha derin. Ama senin gibi insanlar küçük kanun ve iyi niyet salları inÅŸa ediyor ve, karşı taraf bu, sonunda bu galip gelecek, diyor. Åžaşırtıcı!" Vimes'ın sırtına iyi niyetli bir ÅŸaplak attı.
"Orada, aÅŸağıda," dedi, "her tür eÅŸitsizliÄŸe kayıtsız kalacak, herhangi bir ejderhayı takip edecek, herhangi bir tanrıya tapınacak kiÅŸiler var. Hepsi günlük °ìö³Ùü±ôü°ìlerin monotonluÄŸu içinde. Büyük günahların yüksek, yaratıcı iÄŸrençliklerinden deÄŸil, ruh karanlığının bir tür toptan üretiminden. Orijinallik izi taşımayan günah, diyebilirsin. Kötülüğü, evet dedikleri için deÄŸil, hayır demedikleri için kabul ediyorlar. Bu seni üzüyorsa özür dilerim," diye ekledi. Yüzbaşının omuzunu okÅŸayarak, "ama sizin gibi adamların bize gerçekten ihtiyacı var."
"Evet, efendimiz?" dedi Vimes yavaşça.
"Ah, evet. İşlerin nasıl yürüyeceğini bilen yalnız bizleriz. Görüyorsun, iyi insanların başarılı oldukları tek şey kötü insanları alaşağı etmek. Bunu iyi beceriyorsunuz, kabul ediyorum. Ama sorun şu ki, bu sizin iyi olduğunuz tek şey. Bir gün çanları çalarak kötü tiranı alaşağı ediyorsunuz, ertesi gün herkes, tiran alaşağı edildiğinden beri çöpler toplanmadığı için şikayet ediyor. Çünkü kötü insanlar plan yapmayı biliyor. Bu gerekli koşulların bir parçası da diyebilirsin. Her kötü tiranın dünyayı yönetmek için bir planı vardır. İyi insanların en ufak bir fikri bile yoktur."
"Belki, Ama kalanı hakkında yanılıyorsunuz!" dedi Vimes. "Yalnızca insanların korkması, yalnız kalması yüzünden-" Durdu. Kendine bile oldukça boş gelmişti.
Omuzlarını silkti. "Onlar yalnızca halk," dedi. "Yalnızca halk ne yaparsa onu yapıyorlar. Efendim."
"Elbette, elbette," dedi. "Buna inanmalısın, takdir ediyorum. Aksi halde çıldırırdın. Aksi halde Cehennem'in mahzenleri üzerinde, tüy inceliğinde bir köprüde durduğunu sanırdın. Aksi halde varoluş karanlık bir ıstırap ve tek umut da, ölümden sonra yaşam olmaması olurdu. Oldukça iyi anlıyorum." Masasına baktı ve içini çekti. "Ve şimdi," dedi, "yapacak çok iş var. Korkarım zavallı Wonse iyi bir hizmetkar, ama yetersiz bir efendiydi. Gidebilirsin. Güzel bir uyku çek. Ah, yarın adamlarını getir. Şehir minnetini göstermeli."
"Neyini göstermeli?" dedi Vimes.
Ataerk bir parşömene baktı. Sesi çoktan organize eden, plan yapan, kontrol eden birinin dalgın tınısına kavuşmuştu.
"Minnet." dedi. "Her muzafferane zaferden sonra kahramanlar olmalı. Bu şart. O zaman herkes, her şeyin düzgün yapıldığını anlar."
Parşömenin tepesinden Vimes'a baktı.
"Olayların doğal düzeninin bir parçası," dedi.
Bir süre önündeki kağıda kurşun kalemle notlar aldı, sonra başını kaldırdı.
"Gidebilirsin demiÅŸtim," dedi.
Vimes kapıda durdu.
"O ÅŸeylerin hepsine inanıyor musunuz, efendim?" dedi. "Sonsuz °ìö³Ùü±ôü°ì ve mutlak karanlığa?"
"Evet, evet," dedi Ataerk, sayfa çevirerek. "Tek mantıklı sonuç bu."
"Ama her sabah yataktan kalkıyorsunuz, efendim?"
"Hmm? Evet. Ee?"
"Bilmek isterdim, neden, efendim?"
"Ah, git artık, Vimes. Aferin sana.”
― Guards! Guards!
"Sana bir öğüt vereyim, Yüzbaşı," dedi.
"Evet, efendim?"
"Dünyayı biraz anlamana yardım edebilir."
"Efendim."
"Sanıyorum yaşamı böylesine sorunlu algılamanın sebebi, iyi insanlar ve kötü insanlar olduğunu düşünmen." dedi adam. "Yanılıyorsun, elbette. Her zaman ve yalnızca kötü insanlar var, ama bazıları karşı taraflarda."
Zayıf elini ÅŸehre doÄŸru salladı ve pencereye doÄŸru yürüdü. "Engin, dalgalı bir °ìö³Ùü±ôü°ì denizi," dedi, sahip çıkarcasına. "Bazı yerlerde daha sığ, elbette, ama diÄŸerlerinde daha derin, ah, çok daha derin. Ama senin gibi insanlar küçük kanun ve iyi niyet salları inÅŸa ediyor ve, karşı taraf bu, sonunda bu galip gelecek, diyor. Åžaşırtıcı!" Vimes'ın sırtına iyi niyetli bir ÅŸaplak attı.
"Orada, aÅŸağıda," dedi, "her tür eÅŸitsizliÄŸe kayıtsız kalacak, herhangi bir ejderhayı takip edecek, herhangi bir tanrıya tapınacak kiÅŸiler var. Hepsi günlük °ìö³Ùü±ôü°ìlerin monotonluÄŸu içinde. Büyük günahların yüksek, yaratıcı iÄŸrençliklerinden deÄŸil, ruh karanlığının bir tür toptan üretiminden. Orijinallik izi taşımayan günah, diyebilirsin. Kötülüğü, evet dedikleri için deÄŸil, hayır demedikleri için kabul ediyorlar. Bu seni üzüyorsa özür dilerim," diye ekledi. Yüzbaşının omuzunu okÅŸayarak, "ama sizin gibi adamların bize gerçekten ihtiyacı var."
"Evet, efendimiz?" dedi Vimes yavaşça.
"Ah, evet. İşlerin nasıl yürüyeceğini bilen yalnız bizleriz. Görüyorsun, iyi insanların başarılı oldukları tek şey kötü insanları alaşağı etmek. Bunu iyi beceriyorsunuz, kabul ediyorum. Ama sorun şu ki, bu sizin iyi olduğunuz tek şey. Bir gün çanları çalarak kötü tiranı alaşağı ediyorsunuz, ertesi gün herkes, tiran alaşağı edildiğinden beri çöpler toplanmadığı için şikayet ediyor. Çünkü kötü insanlar plan yapmayı biliyor. Bu gerekli koşulların bir parçası da diyebilirsin. Her kötü tiranın dünyayı yönetmek için bir planı vardır. İyi insanların en ufak bir fikri bile yoktur."
"Belki, Ama kalanı hakkında yanılıyorsunuz!" dedi Vimes. "Yalnızca insanların korkması, yalnız kalması yüzünden-" Durdu. Kendine bile oldukça boş gelmişti.
Omuzlarını silkti. "Onlar yalnızca halk," dedi. "Yalnızca halk ne yaparsa onu yapıyorlar. Efendim."
"Elbette, elbette," dedi. "Buna inanmalısın, takdir ediyorum. Aksi halde çıldırırdın. Aksi halde Cehennem'in mahzenleri üzerinde, tüy inceliğinde bir köprüde durduğunu sanırdın. Aksi halde varoluş karanlık bir ıstırap ve tek umut da, ölümden sonra yaşam olmaması olurdu. Oldukça iyi anlıyorum." Masasına baktı ve içini çekti. "Ve şimdi," dedi, "yapacak çok iş var. Korkarım zavallı Wonse iyi bir hizmetkar, ama yetersiz bir efendiydi. Gidebilirsin. Güzel bir uyku çek. Ah, yarın adamlarını getir. Şehir minnetini göstermeli."
"Neyini göstermeli?" dedi Vimes.
Ataerk bir parşömene baktı. Sesi çoktan organize eden, plan yapan, kontrol eden birinin dalgın tınısına kavuşmuştu.
"Minnet." dedi. "Her muzafferane zaferden sonra kahramanlar olmalı. Bu şart. O zaman herkes, her şeyin düzgün yapıldığını anlar."
Parşömenin tepesinden Vimes'a baktı.
"Olayların doğal düzeninin bir parçası," dedi.
Bir süre önündeki kağıda kurşun kalemle notlar aldı, sonra başını kaldırdı.
"Gidebilirsin demiÅŸtim," dedi.
Vimes kapıda durdu.
"O ÅŸeylerin hepsine inanıyor musunuz, efendim?" dedi. "Sonsuz °ìö³Ùü±ôü°ì ve mutlak karanlığa?"
"Evet, evet," dedi Ataerk, sayfa çevirerek. "Tek mantıklı sonuç bu."
"Ama her sabah yataktan kalkıyorsunuz, efendim?"
"Hmm? Evet. Ee?"
"Bilmek isterdim, neden, efendim?"
"Ah, git artık, Vimes. Aferin sana.”
― Guards! Guards!
All Quotes
|
My Quotes
|
Add A Quote
Browse By Tag
- Love Quotes 99.5k
- Life Quotes 78k
- Inspirational Quotes 74.5k
- Humor Quotes 44.5k
- Philosophy Quotes 30.5k
- Inspirational Quotes Quotes 27.5k
- God Quotes 26.5k
- Truth Quotes 24k
- Wisdom Quotes 24k
- Romance Quotes 23.5k
- Poetry Quotes 22.5k
- Life Lessons Quotes 20.5k
- Death Quotes 20.5k
- Happiness Quotes 19k
- Quotes Quotes 18.5k
- Hope Quotes 18k
- Faith Quotes 18k
- Inspiration Quotes 17k
- Spirituality Quotes 15.5k
- Religion Quotes 15k
- Motivational Quotes 15k
- Writing Quotes 15k
- Relationships Quotes 15k
- Life Quotes Quotes 14.5k
- Love Quotes Quotes 14.5k
- Success Quotes 13.5k
- Time Quotes 12.5k
- Motivation Quotes 12.5k
- Science Quotes 12k
- Motivational Quotes Quotes 11.5k